 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1981/599
K: 1981/585
T: 09.03.1981
DAVA : Reşit olmayan Seval'i rızasıyla yanında alıkoymaktan ve adıgeçenin ırz ve namusuna tasaddide bulunmaktan sanık Dursun aynı mağdureyi rızasıyla alıkoyup mayubiyetini müstelzim ve müteselsil şekilde cinsi münasebette bulunmaktan sanıklar Ali ve Mehmet'in yapılan yargılamaları sonunda T.C.K.nun 430/2, 416/3, 80, 59 418/2, 71 ve 6085 sayılı kanunun 60/E madeleri gereğince sanık Dursun'un 6 ay Ali 16 ay ve Mehmet'in 10 ay 25 gün hapis cezalarıyla mahkumiyetlerine Dursun'un tasaddiden beraatine diğer sanıkların şoför ehliyetlerinin daimi olarak geri alınmasına ve 647 sayılı kanunu 6. maddesi uyarınca Mehmet'in cezasının ertelenmesine dair (......) 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.11.1980 gün ve 1977/234 esas 1980/193 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi müdahil ile sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Medeni kanunun 16. maddesinde mümeyyiz küçüklerin şahsa bağlı haklarını kanuni mümessillerinin rızalarına ihtiyaç duymadan kullanabileceklerinin açıklanmış olmasına ve vekilinin veya vasinin davadan vaz geçebilmesi için mümeyyiz küçüğün muvafakatının alınmasından şart bulunmasına ve bu husus yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulunun 15.4.1942 gün ve 15/9 sayılı kararlarıyla doğrulanmasına ve ayrıca kamu davası açılmadan önceki feragatın kişisel hakka hükmedilmesine engel olup, müdahalenin kabulüne mani teşkil etmiyeceğine ve 21.2.1962 doğumlu olarak yaşı düzeltilen mümeyyiz küçük Seval'in vekilinin 20.12.1978 tarihli usulüne uygun dilekçesi üzerine 21.3.1979 tarihli oturumda mahalliğine karar verilmiş ve bundan sonra da bir feragatı vukubulmamış olmasına göre ve sadece vasinin vazgeçmesinin de geçerli bulunamıyacağı nazara alınmadan 19.11.1980 tarihinde oturumda yazılı gerekçe ile müdahillik sıfatının kaldırılmasına karar verilmesi,
Usul ve yasaya aykırı ve şikayetçi vekili ile sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeksizin tebliğname gibi BOZULMASINA, 9.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.