 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1981/277
K: 1981/830
T: 25.03.1981
DAVA : Akıl hastalığı bulunan 13.5.1949 doğumlu Müyesser'in mayubiyetini gerektirir şekilde zorla ırzına geçmekten sanık Süleyman'ın yapılan yargılaması sonunda TCK'nun 416/1 ve 418/2. maddeleri gereğince 10 sene 6 ay ağır hapis cezasiyle mahkumiyetine ve hakkında 31-33. maddelerin tatbikine ve 15.000 lira manevi tazminatın sanıktan alınıp müdahile verilmesine dair (Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 26.12.1980 gün ve 1977/9 esas 1980/239 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu :
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçeye, olayın cereyan şeklini açıklayan ve iddia, savunma, tanık anlatımları, mağdurenin kendisine karşı işlenen eylemin ahlaki kötülüğünü bilemiyeceği ve direnemeyeceğine dair raporlar ile mağdurenin akıl hastası olduğunun normal bir kimse tarafından anlaşılabileceği mütalaasını içeren Adli Tıp Meclisi'nin 25.1.1980 günlü tavzih yazılarından ibaret kanıtları tartışmaya tabi tutan, sanığın akıl hastası mağdurenin mayubiyetini gerektirir şekilde ırzına geçtiğine yer veren mahkemenin varlığı kanaat ve takdire göre sanık müdafiinin sübuta ve mağdurenin akıl hastası bulunduğunun herhangi bir kimse tarafından bilinemiyeceğine, aksi görüşü belirten Adli Tıp Meclisi Raporu'nun
bilimsel olmadığını ve gerçeği aydınlatmadığına dair temyiz itirazları ile duruşmadaki aynı hususlara değinen savunmaları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak :
MK'nun 391 ve 405/8. maddeleri vesayet altındaki kimsenin taraf bulunduğu davalarda onu temsil edecek olan vasinin mahcur adına dava açabilmesi veya açılmış bulunan davaya katılabilmesi yahutta bu kimseye karşı açılan davayı takip edebilmesi için kendisine sulh mahkemesi tarafından husumet izninin verilmesi amir hükmünü getirmiş bulunmasına ve ayrıca iznin her dava için ayrı ayrı alınması gerekli olup, vesayet kararında vasiye genel olarak husumet izninin tanınmış olmasının yasal bir değer taşınmamasına göre (Prof.Dr. Baki Kuru. Hukuk Muhakemeleri Usulü 3. baskı, sahife 197) anılan 405. maddenin 8. fıkrası hükmü kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece vasiye husumet izni verilip verilmediğinin re'sen araştırılması ve mevcut değilse vasiye iznin alınması için uygun bir süre tanınması ve sonuca nazaran müdahale isteği hakkında bir karar verilmesi icap ettiği halde, akıl hastası mahcur Müesser vasisi Ömer'e davaya katılma izni verilip verilmediği araştırılmadan vasi sıfatıyla katılma isteğinin kabulü ile manevi tazminat maktu nisbi vekalet ücretleri ve nisbi harca hükmedilmesi,
Usul ve yasaya aykırı, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nun 321. maddesi uyarınca tebliğname ve mütalaa gibi (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine, 25.3.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.