 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1981/2594
K: 1981/2943
T: 07.10.1981
DAVA : Ayvalık Vergi Dairesi'nde memur olarak çalıştığı sırada ikna suretiyle irtikapta bulunduğu yapılan yargılama sonunda anlaşılan sanık Alinin TCK.nun 210/1-son, 59 ve 227/son maddeleri gereğince 1 sene 8 ay ağır hapis cezasıyle mahkumiyetine ve müebbeten memuriyetten mahkumiyetine dair Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 16.12.1980 gün ve 1980/82 esas, 1980/121 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle; dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
KARAR : İkna suretiyle irtikap suçu; kanunen ödenmesi gerekmiyen bir paranın ödenmesi lüzumuna memurun, ferdi ikna etmesiyle oluşur. Fert ödediği paranın meşru olmadığını bilmez. Memur yalan beyanlarıyla kendisini kandırmış ikna etmiş durumdadır. Mağdurun rızası, memur tarafından aldatılmak, suretiyle elde edilmiş ve ödemenin gerekmiş olduğu hususunda kandırılmıştır.
İcbar suretiyle irtikap suçu ise memurun nüfuz ve kudretini kötüye kullanmak suretiyle ferdi tazyik etmek ve bu tazyik sonucu ferdin de memurun haksız muamelesini önlemek mecburiyetinde kalarak ona menfaat temin ve vaad etmesiyle oluşur. Burada müteaddi durumda bulunan memurdur. Fert ise mağdur vaziyettedir. Onun rızası yoktur memur nüfuz ve kudretini aleyhine kullanacağını bildirmek veya ihsas etmek suretiyle haksız işlemlerden kendisini kurtarmak zorunluluğunda kalan fertten haksız menfaat temin eder.
Dava konusu olan olayda, tanık olarak yeminle ifadesine başvurulan mağdur Güngör, değişmeyen ifadelerinde sanığın işletmekte olduğu bilardo salonuna gelerek, işlemlerinin eksik olduğunu, salonu kapatacağını, birşeyler vermesi gerektiğini, Aziz'in dükkanına gidip 2.000 lira bırakmasını istediğini 2.000 lirayı Aziz'e verdiğini, sanığın da gidip ondan aldığını söyler, mahkemece de kabul edilip hükme esas alınan bu iddia, tanık Aziz'in ifadesiyle de doğrulanır.
Hadisede mağdurun ödediği paranın gayri meşru olduğunu bildiği ve bilardo salonunun haksız olarak kapatılması suretiyle zarara sokulmasının, sanık tarafından para istenerek ihdas edilen manevi bir tazyik mahiyetinde bulunduğu gözönüne alınarak TCK.nun 209. maddesinin uygulanması gerekli iken fiilin ikna suretiyle irtikap olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi yolsuz isede aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ : Yapılan duruşmaya, toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlariyle vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmalarının reddiyle hükmün tebliğname ve mütalaa gibi ONANMASINA, depo parasının gelir kaydına 7.10.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.