 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1981/1607
K: 1981/1836
T: 06.06.1981
DAVA : Zimmetlerine para geçirmekten sanıklar Gönül, Salih, Durdu ve Zekeriya'nın yapılan yargılamaları sonunda TCK.nun 202/2-son, 59 ve 227. maddeleri gereğince 6'şar ay 25'er gün ağır hapis cezasiyle mahkumiyetlerine ve Gönül'ün müebbeten memuriyetten mahrumiyetlerine dair Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 20.1.1981 gün ve 1980/48 esas 1981/1 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanık Muhmat Gönül savunmasında, köye cami ve bitişikte bir imam evi yaptırdığını, Ramazan Ayı için de bir imam tuttuğunu bu işler için yaptığı masraflardan dolayı zimmet çıkarıldığını ileri sürmüş ve hükme esas alınan 30.6.1980 günlü bilirkişi raporunda yaptırılan idari tahkikat sonucu Ramazan Ayı'nda imamlık yapmak için tutulan Ramazan Şükrü'nün tayininde resmi prosüdürün takip olunmadığı, ücret tesbitinde makamın onayının alınmadığı, bütçede ilgili bölümde yeterli ödenek bulunmadan harcama yapılarak imam evi yaptırıldığının tesbit edildiği yazılı olmakla beraber, sonuç olarak 11.724 lira 90 kuruş zimmet saptandığı bildirilmişsede, bu savunmanın gözönüne alınıp alınmadığı, müdafaanın yerinde olup olmadığı belirtilmemiştir.
TCK.nun 202. maddesinde yazılı suçun meydana gelmesi için temellük kastının bulunması gerektiğinden usulsüz sarfiyet halinde zimmet suçunun oluştuğu düşünülemez.
Bu durumda olayda gerçekten usulsüz sarfiyattan ayrı olarak, temellük kastiyle kişisel ihtiyaca harcanmış, kendisine mal edilmiş para olup olmadığının kesinlikle tesbitinden sonra hasıl olacak sonuca göre hüküm verilmesi gerekirken, suç unsurları bakımından önemli olan bu hususlar üzerinde gereği gibi durulmadan bahsi geçen 30.6.1980 günlü yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı olduğu şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Zimmet suçunun oluşması için suç konusu paranın görev nedeniyle faile tevdi edilmesi veya murakabe, muhafaza ve mesuliyeti altında bulunması şarttır. Yasal olarak köy parası, görev nedeniyle, köy muhtarına teslim edilmiş olup ihtiyar kurulu üyeleri köy parasına vazzı-ülyet bulunmadıkları gibi, bu para, murakabe muhafaza ve mesuliyetleri altında da bulunmamaktadır. Zira 442 sayılı Köy Kanununda ihtiyar kurulu murakabe ve teftiş görevi ile de yükümlendirilmemiştir.
Bu nedenle köy ihtiyar kurulu üyesi olan sanıklar Salih, Mehmet ve Zekeriya hakkında zimmet suçunun ne suretle oluştuğu açıklanmadan bu üç sanık hakkında da mahkumiyet kararı verilmesi, kabule göre de:
TCK.nun 59. maddesinin uygulanmasında, yanlış hesap sonucu sanıklara fazla ceza tayini,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince tebliğname gibi BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 6.6.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.