 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1981/12303
K:1981/13763
T:24.12.1981
* ÖDENCE
ÖZET : Kimyevi gübreler temel mal olarak kabul edilmiştir. Gerçek ihtiyaç sahiplerine maliyet fiyatının altında satılarak aradaki farkı Devlet sübvanse etmektedir.
Fiyat farkı, davaya konu edilen gübreler gerçek ihtiyaç sahiplerine satılmadığına göre devletin sübvanse etme amacı gerçekleşmemiştir. 0 halde bu fiyat farkının davacı kurumun zararı olarak kabulü zorunludur.
(818 s. Bk m. 41)
Taraflar arasındaki alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacı Kurum avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu
1-Davacı Kurum vekili, daha önce Türkiye Zirai Donatım Kurumu İskenderun Bölge Müdürlüğünde kullanılan gübre ihtiyaç belgelerinin bilahare İslahiye Ajans Şefliği'nde de kullanılarak hayali kişiler adına 20 adet fatura kesilmek suretiyle 199 ton gübrenin ihtiyaç sahibi dışındaki kişilere satıldığından, bu faturalardan 16 adedinde davalı Ejderin imzası olduğundan ve böylece davalının (gübrenin alış ve satış fiyatları farkından) idarelerinin 190.545 lira zararına sebebiyet verdiğinden bahisle bu zararlarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Mahkemece, olay nedeniyle davacı Kurumun bir zararından ve dava hakkından söz edilemeyeceği yolundaki 3.11.1980 günlü bilirkişi kurulu raporunda ulaşılan sonuç benimsenerek dava reddedilmiştir.
Gerçekten olay tarihinde Türkiye Zirai Donatım Kurumu İslahiye Ajansı Ticaret Şef Yardımcısı olarak görev yapan davalı Ejderin daha önce İskenderun Bölge Müdürlüğünde kullanılan ve tahrifatlı olan gübre ihtiyaç belgelerine istinaden 16 adet fatura tanzim ederek 135,5 ton amonyum nitrat ve 42 ton da amonyum sülfat gübresinin satışını, yaptığı, bu miktar gübrenin tedarik fiyatının 426.445 lira ve satış fiyatının ise 235.900 lira olduğu böylece aradaki 190.545 lira olan farkın Devlet tarafından sübvanse edildiği (bilirkişi raporlarındaki tespitler ve idari tahkikat evrakı ile) anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, kimyevi gübreler temel mal olarak kabul edilmiştir. Gübre satış fiyatları, (Zirai sektörü desteklemek ve çiftçiyi teşvik etmek, verimi artırmak için) maliyet fiyatının altında Hükümetçe tesbit ve aradaki fark ise Devletçe sürbvanse edilmektedir. Bu gübrenin ihtiyaç sahibi çiftçilere dağıtımı işi de 4604 sayılı Türkiye Zirai Donatım Kurumu Kanunu gereğince davacı kurum eliyle yürütülmektedir. Fiyat farkı davaya konu edilen gübreler gerçek ihtiyaç sahiplerine satılmadığına göre, Devlet'in fiyat farkını sühvanse etme amacı gerçekleşmemiştir. 0 halde, bu fiyat farkının davacı kurumun zararı olarak kabulü zorunludur. Niteliği itibariyle hukuki olan bu sorunun mahkemece çözümleneceği ve davacı kurumun Devletçe sübvanse edilen fiyat farkını tazminat olarak dava edebileceği gözetilmeden, davanın reddine karar verilmiş olması kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- 4604 sayılı Kanunun 16. maddesi hükmü gereğince davacı kurumun harçtan bağışık olduğu gözetilmeden kuruma harç yükletilmesi de kanuna aykırıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın birinci ve ikinci bentlerde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve davacı Kurum yararına takdir edilen 5.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, 24.12.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.