 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1981/1164
K: 1981/3171
T: 13.03.1981
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 653147 lira 55 kuruş maddi tazminatın faiziyle birlikte ve takdir edilen 50.000 lira manevi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalı (İ.)in tüm ve davalı Karayollarının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve ilk davaya ilişkin bulunan sair temyiz itirazların reddi gerektir.
2 - Gerek uygulamada ve gerekse bilimsel görüşlerde oybirliği ile benimsendiği gibi; B.K.nun 60. maddesinin suç niteliğindeki haksız eylemlere ilişkin 2. fıkrasında öngörülen uzamış (ceza) zamanaşımı süresi ancak haksız eylemi işleyene ve onun eylemine katılanlara karşı açılacak tazminat davalarında uygulanabilir; uzamış zamanaşımı malen sorumlu olanlar ve mesala araç sahibi bulunanlara uygulanamaz (Haluk tandoğan - türk Mes'uliyet Hukuku - 1961 - sahife 363) (Kemal Reisoğlu - İstihdam Edenlerin Mes'uliyeti - Ankara - 1958 - sahife 98) (Oser/Schönenberger - Borçlar Hukuku - Ankara 1950 - Recai Seçkin Çevirisi - Sahife 547 vd.) (Becker - İsviçre Medeni Kanunu Şerhi - madde 60 - N. 4.) O halde davalı Karayolları idaresi araç sahibi sıfatiyle Trafik Yasasının 50. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımına tabidir. Olay 1.6.1977 de cereyan etmiştir. Davalı Karayolları aleyhine açılan ilk davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olması zamanaşımı kesemez. Çünkü zamanaşımını kesen sebepler B.K.nun 133. maddesinde sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Öte yandan, olay tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra ikinci davanın açıldığı tarihte (yani 15.1.1980 gününde) şoför (i.) aleyhine açılan ceza davası da bitmiş olduğundan olayda Türk Ceza Kanununun 465. maddesi hükmünün de uygulanmasından söz edilemez. O halde davalı Karayolları aleyhine 15.1.1980 gününde 980/65 esas numarası ile açılan ve ilk dava ile birleştirilip görülen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmek gerekirken araç sahibi hakkında da uzamış zamanaşımının uygulanması gerektiğinden bahisle işin esasının incelenmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenle birleştirilen dava yönünden davalı Karayolları yararına BOZULMASINA, davalı Karayolları ile davalı (İ.)in diğer temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenle reddine 13.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.