 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1981/1229
K: 1981/1312
T: 10.03.1981
DAVA : Dava dilekçesinde davalının suya elatmasının önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Değeri 10.000 lirayı geçmediğinden, davalı vekilinin duruşma isteği HUMK.nun 428. maddesi uyarınca reddedilerek, temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar Kendi taşınmaz mallarında kuyu açmışlardır. Davalı tarafın kuyusunun sonradan açıldığı konusunda bir uyuşmazlık da yoktur.
Kuyu açılmak suretiyle elde edilen sular yeraltı sularıdır. Yeraltı Suları Hakkındaki 167 sayılı Kanunun 5. maddesi gözönünde tutulmadan uyuşmazlık çözülemez. Bu maddede ilan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları dışında, her arazi sahibi, arazisinde yeraltı suyu aramak ve suyu bulduktan sonra bunun kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmak hakkına sahip olduğu açıklanmıştır. Buna göre davacının öncelik hakkı ve davalı tarafın da faydalı ihtiyacına yetecek miktarda bu sudan yararlanma hakkı dikkate alınarak uyuşmazlık çözülmelidir.
Bilirkişi raporunda davalı tarafından sonradan kuyu açılması ile davacıya ait kuyu suyunun azaldığı saptanmışsa da, kuyuda kalan suyun davalıya ait kuyu açılmadan önceki davacının faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarda olup olmadığı ve bu ihtiyaçlarını hangi oranda karşılayabileceği ve davalıya ait kuyudaki sudan davalının faydalı ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamadığı, davalıya ait kuyu kapanmadan da başka tedbirlerle davacının kuyusundaki suyun faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktara getirilip getirilemiyeceği ve davalının ihtiyacı olan ve bu kuyudan elde ettiği suyu başka bir yerden temin edip edemiyeceği yönleri incelenmemiştir. Anılan 167 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınmadan, yetersiz araştırma ile düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilemez.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.