DAVA : Şerife ile Vehbi ve Ali arasındaki resmi tasfiye davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmü davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mirasın açılmasından sonra mirasçı, mirası red edebileceği gibi, defter tutulamasını isteyerek, tutulan deftere göre mirası kabul eder veya resmi tasfiye isteminde bulunur (MK m. 572).

Defter gereğince terekenin kabul edilebilmesi için, ölüm gününden başlıyarak bir ay içinde defter tutulmasını (MK. m. 559) istemesi ve kendisine yapılacak tebliğ üzerine seçimlik hakkını (MK. m. 567) kullanarak tutulan deftere göre terekeyi kabul eder. Mirasın reddi ise üç aylık süreye tabidir. Bu süre içinde mirasçı kayıtsız şartsız mirası reddetmek (MK. m. 445-549) veya red süresi içinde resmi tasfiye istemekten ibarettir. Nevarki mirasçılardan birisi bile terekeyi kabulendiği takdirde (MK. m. 572), öteki mirasçılar resmi tasfiye isteğinde bulunamaz. Evvelce başlamış tasfiye bile varsa işlem hangi safhada olursa olsun tasfiyeye son verilir.

Olyada mirasçıların tümü resmi tasfiye isteminde bulunmuş, dilekçe üç aylık red süresi içinde verilmiştir. Terekeye tesahüp (sahiplenme) eylemini varlığı, yani red hakkının yitirildiği (MK. m. 550) ileri sürülüp isbat edilmiştir. Öyle ise resmi tasfiye işlemlerini yapılması gerekirken, açıklanan yönler gözetilmeden ve olaya uymayan sebep ve düşüncelerle davanın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 9.2.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972