 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1981/7969
K: 1981/8114
T: 18.12.1981
DAVA : Tehlikeli surette araç kullanmak suçundan sanıklar (Z.K.) ve (İ.S.)nin T.C.K.nun 565/1, 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince neticeden 750 lira hafif para cezası ile mahkumiyetlerine dair Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesince verilen ve tebliğ işlemi ifa edilmek suretiyle kesinleşen 6.9.1979 gün ve 979/1174-1165 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 8.12.1981 tarih, 70199 sayılı emre müsteniden dava dosyası, C. Başsacılığının 10.12.1981 tarih, 2313 sayılı tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okundu:
Mezkür tebliğnamede:
Alt sınırın belirlenmemiş olması itibariyle misli artırmaya tabi bulunmayan T.C.K.'nun 565. maddesindeki hafif para cezası miktarının 2248 sayılı Yasa ile değiştirilen T.C.K.nun 24. maddesi hükmüne göre 500 liradan ibaret olduğu gözetilmeden yazılı şekilde sanıklara fazla para cezası verilmesinde isabet görülmediğinden C.M.U.K.nun 343. maddesi gereğince mezkür kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
KARAR : 26.6.1979 gününde işlenen suçtan dolayı sanıkların T.C.K.nun 565-/2. maddesiyle tecziyeleri için 11.7.1979 günlü iddianame ile dava açılmış, 6.9.1979 günlü ceza kararnamesiyle sanıkların hükümlülüklerine karar verilmiştir.
Ceza kararnamelerinin kesinleşmesi için ilgililere tebliğ ve muayyen müddeti içinde aleyhine itiraz olunmaması gerekir. (C.M.U.K. madde 389).
Yazılı emre konu edilen karaname sanıklardan (Z.K.)'ye 19.5.1981 ve (İ.S.)'e 28.10.1981 gününde tebliğ edilmiş ve bu suretle kararname tarihi ile tebliğ tarihleri arasında T.C.K.nun 102/6. maddesinde öngörülen 6 ayllık süre geçmekle henüz hüküm kesinleşmeden asli zaman aşımı gerçekleşmiştir.
Bu hukuki durum karşısında ancak C.M.U.K.nun 402. maddesine göre C. Savcılığınca mahalli mahkemeden bir karar istenmesi mümkün bulunduğundan kesinleşmeden zaman aşımına uğramak suretiyle esası muallel hale gelen kararname hükmünün uygulamadaki yanlışlık nedeniyle bozulmasına gerek olmadığından ihbarnamedeki bozma isteğinin REDDİNE, 18.12.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.