 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1981/4134
K: 1981/9042
T: 06.07.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Manisa Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 28.12.1979 gün ve 8/584 sayılı hükmün bozulması na dair daireden verilen 20.5.1980 gün ve 5252/6931 sayılı kararın süresi içinde tashihen tetkiki davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla; tetkik gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, önce açtığı davada "tenkis" ve sonraki davada "muvazaa" nedenlerine dayanmıştır.
Mahkemece, "tenkis" davası devam ederken "muvazaa" nedenine dayanılarak açılan tapu iptali davasının görülemiyeceğinden bahisle dava reddedilmiştir.
Redde ilişkin olarak verilen hüküm, dairece 20.5.1980 tarihli daire kararında yazılı gerekçelerle bozulmuştur. Davacı, daire bozmasına karşı gerekçe yönünden karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Miras bırakanın tasarruflarından ötürü mirasçıların çeşitli davalar açabilmek yetkileri vardır. Miras bırakanın tasarruflarından zarar gören mirasçılar, genel olarak BK.nun 18. maddesinde yazılı muvaza nedenine dayanarak ya tasarrufun tümü ile iptali ve ya MK.nun 503. maddesinden yararlanarak saklı payları oranında kısmen iptal edilmesi, yani "tenkisi" isteklerini kapsayan davalar açabilirler.
Murisin ayın tasarrufu tenkis ve muvazaa isteklerini kapsayan ayrı ayrı davalara konu yapıldığı hallerde görüşte kuşku uyandıran çelişkili bir durum ortaya çıkmaktadır. Örneğin, geniş kapsamlı muvazaa nedeniyle açılan davanın kabulü takdirinde; dar kapsamlı tenkis davasının konusu kalmayacaktır.
Bu davada dahi durum böyledir. önce "tenkis" sonra "muvazaa" nedenine dayan iptal davası açılmıştır. Yukarıda değinildiği gibi mahkemece "tasarrufun tenkisi istenildiğine göre ayrıca muvazaa nedeniyle iptali istenemiyeceği gerekçesi ile" dava reddedilmiştir. Oysa; önce, tasarrufun kısmen iptalini hedef tutan yani tenkis isteğini kapsayan davanın açılması, sonradan açılan ve temlikin tümüyle ortadan kaldırılması isteğini içeren muvazaa davasının reddini gerektirmez. Ancak, tenkis davasında muvazaa davasının sonucunun beklenmesi, diğer söyleyişle "muvazaa davası", "tenkis davası" yönünden bekletici neden sayılamak gerekir. O halde bu düşüncelerle davaya bakılması zorunlu iken red edilmesi doğru değildir. Davacının daire bozmasının gerekçesine yönelik kara düzeltme isteği yerindedir. Kabulü ile daire bozmasında yanılğı sonucu yer alan "bu durum karşısında duyulan tereddütleri ortadan kaldırmak üzere davacıdan sonraki geniş kapsamlı davayı açmak süretiyle önceki tenkis davasından feragat edip etmediğinin sorulması, buna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği düşünülmeyerek" sözcüklerinin silinmesi suretiyle hükmün yukarıda yazılı nedenlerden ötürü HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 6.7.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.