 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1981/989
K: 1981/1069
T: 08.05.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Konya Asliye 3. Hukuk Hakimliğince görülerek istisna aktinden doğan alacağın tahsiline dair verilen 29.9.1980 tarih ve 526/572 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili 19.7.1976 tarihli dava dilekçesi ile Konya'da Genel Lise Spor salonunu inşa ederken binanın çöktüğünün bu çökmenin, davalı idare tarafından verilen proje ve statik hesap hatasından ileri geldiğini; idarenin bu hatası sebebiyle, uğradığı zarar miktarı 618.644,56 liranın tahsiline karar verilmesini istediği davalı bakanlık ise, hatanın müteahhide ait bulunması sebebiyle davanın reddini savunmuştur.
Davanın aynen kabulü hakkındaki mahkeme kararı, davalı Bakanlık tarafından temyiz olunmuştur.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki istisna akdine dayanmaktadır. Müteahhit, taahhüt ettiği şeyi ihtisas ile kusursuz olarak ifaya mecburdur. Yapılması gereken Lise Spor Salonu 2490 sayılı kanuna göre ihale edilmiş ve davacı müteahhit ihaleye iştirak ile binayı yapmayı kabul etmiştir. Bayındırlık işleri Genel Şartnamesi sözleşmenin 2/F maddesine göre, bu sözleşmenin ekidir. Projeler ve teknik şartnamelerin davalı Bakanlık tarafından verildiği de, sözleşmenin 2. maddesi ve yazışmalardan anlaşılmaktadır. Bayındırlık işleri Genel Şartnamesinin 5 ve 7. maddelerine göre projeler gerek idarece verilsin, gerek müteahhit tarafından verilip idarece tasdik edilmiş bulunsun, müteahhit projelerin ve fenni hesapların eksiksiz tatbik edilmesini ve fenne uygun yapılmasını sağlamaya mecburdur. Bilirkişi incelemelerinden, Bakanlıkca verilen projelerin aynen tatbik edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, projelerin fenne uygun olmadığı ve aynen tatbikin kötü sonuçlar doğuracağını teknik bilgi sahibi olan müteahhidin bilmesi gerekir. O halde, davacının, bu hususları idareye açık bir şekilde bildirmesi ve uyarması B.K. nun 361. maddesi ile Genel Şartnamenin 5 ve 7. maddeleri icabıdır. Dosya içerisinde davacının bu uyarma vecibesini yerine getirdiğine dair her hangi bir delile tasdüf edilmemiştir. Şu halde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların kusur dereceleri tespit edilmeli ve neticesine göre bir karar verilmek üzere mahalli mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepten dolayı mahalli mahkeme kararının davalı Bakanlık yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 8.5.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.