 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1981/302
K: 1981/361
T: 20.02.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Konya 3. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek davanın reddine dair verilen 26.12.1980 tarih ve 359/1031 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vergi borçlusu Bekir adına trafikte kayıtlı 42... 515 plaka sayılı kamyon üzerinde davalının istihkak iddiasında bulunduğunu, kamyonun asıl sahibinin vergiden borçlu Bekir olduğunu ileri sürerek davalının istihkak, ididasının reddini dava etmiştir.
Davalı vekili, kamyonun müvekkiline satılmış olduğunu ve halen müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece trafik kaydının Bekir adına yazılı olmasının mülkiyeti ispata yetmiyeceği gerekçesi ile tanık beyanlarının esas alarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, vergi dairesine (18.299.732) lira vergi borcu bulunan dava dışı Bekir adına trafikte kayıtlı beş adet vasıtadan biri olan 42.... 515 plaka sayılı kamyon üzerine haciz konulmuş olmasından kaynıklanmaktadır. Hazinece 6183 sayılı Yasanın 67. maddesine dayanılarak dava açılmış olup kamyonun davalıya ait değil, vergi borçlusu Bekir'in mülkiyetinde olduğu iddia edilmiştir.
232 sayılı Yasa ile değişik 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 17. maddesi gereğince bir taşıta sahip olan kimse bunu ikametgahının veya iş yerinin bulunduğu vilayet trafik şubesine kayıt ve tescil ettirmeden trafiğe çıkaramaz. üzerine haciz konulan 42.....515 plakalı kamyonun vergi broçlusu Bekir adına trafikte kayıtlı olduğu ihtilafsızdır. Bunun davalıya satıldığına dair vekaletname ya da satış sözleşmesi de ibraz edilmiş değildir.
Herne kadar taşınır mal niteliğinde olan aracın satışı belli bir şekle bağlı tutulmamış ise de, mülkiyetin tesbiti bakımından mevcut resmi kayıtlar, takdiri delillerinden olan tanık beyanları ile kararlaştırılmalı ve bu yöntemle inandırıcı olan delillere ağırlık verilerek sonuca varılmalıdır. Bu cümleden olarak 232 sayılı Yasa ile değişik 6085 sayılı Yasanın 20. maddesinde bu gibi araçların çalışma karnelerine bağlanması önğörüldüğünden ve çalışma karnesinde yazılı bilgilerin herhangi birinin değişmesi halinde sahibinin aynı Kanunun 21. madde hükmü dairesinde bu değişikliği trafik şube veya bürosuna bildirmekle yükümlü bulunduğundan, mahkemece öncelikle bu yön üzerinde durulması gerekir.
Öte yandan aracın kimin üzerinde vergide kayıtlı olduğu ve taşıt vergilerinin kimin tarafından ödendiğini, mecburi trafik sigortasının da kimin üzerinde düzenlendiği araştırılmamıştır. Bu unsurların mülkiyetin saptanmasında etkili olacağı kuşkusuzdur.
Mahkemenin HUMK.nun 75. madde hükmü çerçevesinde yeterli araştırma yapmadan eksik inceleme ile ve sadece tanık beyanlarına dayanılarak yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm davacı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 20.2.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.