 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1981/2296
K: 1981/2507
T: 10.12.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Kocaeli 3. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 15.7.1981 tarih ve 476-380 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Teklif almak suretiyle davalı şirkete ait idare binasının inşa ve ikmali hususunda taraflar arasında bir eser sözleşmesi kurulmuştur.
10.11.1977 tarihli teklif mektubunun (taahhüdün tutarı) başlığını taşıyan 2. maddesinde teklif ve ekleri gereğince birim fiat esasına göre yapılacak işin keşif bedeli tutarı (27.844.082 TL.) olduğu belirtilmiştir. Aynı mektubun 5. maddesinde sözleşme ekleri gösterilmiş, teklif ve eklerinde yazılı hükümleri iptal eden değiştiren ve çelişki yaratan kayıtların bulunması halinde, özel şartname hükümlerinin esas ve geçerli olacağı teklif mektubunun 7. maddesinde açıklanmıştır.
Hususi şartnamenin (yükümlülüğün kapsamı) başlağını taşıyan (2,1) maddesinde ise, yüklenicinin İGSAŞ idare binası inşaat ve tesisatları ile, çevresinde yapılacak yol, otopark, çevre tel örgüsü, aydınlatma direkleri ve tesisatları ile her türlü tesisleri ekli veya sonradan tanzim edilecek proje ve şartnameler uyarınca, işbu şartnamede belirtilen süre zarafından ikmal ederek geçici kabule hazır hale getirileceği yazılıdır.
Görülüyor ki biri (taahhüdün tutarı) diğeri (yükümlülüğün kapsamı) başlığını taşıyan bu iki madde arasında nitelik ve nicelik bakımından çelişkiler vardır. O halde teklif mektubunun 7. maddesi gereğince işin keşif tutarının hesaplanmasında özel şartane hükümlerinin öncekilke uygulanması gerekir.
Özel şartnamenin (7.1) maddesinde 5. madde esasları dairesinde elde edilecek proje metraj ve keşiflerine göre keşif bedelinin % 30 oranında değiştirmeler yapılabileceği, (7,2) maddesinde ise, miktar değişikliğinin % 30'u aşması halinde, % 30'u aşan kısım için tarafların yeni birim fiyat tespitinde anlaşmaya varacakları açıklanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu noktada toplanmaktadır. Nitekim 9.5.1979 tarihli protokolde tarafların bu hususta anlaşma sağlamadıkları belirtilmiştir.
Oysa uyuşmazlığın çözümünde, teklif mektubunda yazılı keşif tutarı değil, yükümlülüğün kapsamını gösteren hususi şartnamenin (2,1) maddesi öncelikle uygulanacağından gerek bu maddede yer alan işler, gerekse aynı şartnamenin (7,1) maddesinin yollamada bulunduğu 5. madde gereğince elde edilecek projeler ve metrajlar esas alınak suretiyle sözleşmenin yapıldığı tarihteki keşif tutarları hesaplanmalı, bundan sonra ara hakedişlerde tespit tutarları karşılaştırılarak gerçek keşif tutarını % 30 oranında aşıp aşmadığı saptanmalıdır. Bu yoldan yapılacak uygulama ile, işin tüm kapsamının gerçek keşif tutarının % 30'unu aşan miktar için sözleşmeye ekli birim fiyatları ile rayiç değerler arasındaki farkın yükleniciye ödenmesine karar verilmelidir.
Bilirkişiler, işin kapsamı ve özel şartnamenin 5. maddesinde açıklanan ve keşif tutarının hesabında aynı şartnamenin (7,1) maddesi gereğince gözününde bulundurulması gereken projeler ve metrajlar dikkate alınmadan sadece kesin teminata esas olmak üzere teklif mektubunda gösterilen keşif tutarını esas alarak sonuca varmışlardır. Bu uygulama yukarıda anılan ve öncelik tanınması gereken hususi şartname hükümlerine aykırıdır.
3 - Öte yandan, % 30'u aşan keşif tutarı için 7/15990 sayılı kararname hükümlerine göre fiyat farkı hesaplanması da doğru değildir. Gerçekten ne teklif mektubunda ne de sözleşme eklerinde buna dair bir hüküm yoktur. Hususi şartnamenin (7,2) maddesinde tarafların bu konuda anlaşmaya varacakları yazılıdır. Bundan amaç, keşif tutarının % 30'unu aşan imalata günün rayiç değerlerinin uygulanmasını sağlamaktır. Sözü edilen kararname formüllerinin rayiç değerlerin üstünde olup olmadığı belli değildir. Çünkü bilirkişi raporunda böyle bir mukayese yapılmamıştır.
O halde, yukarıda ikinci bentde açıklandığı gibi, işin gerçek keşif tutarının saptanmasından sonra rayiç değerler esas tutulmak ve davacının bir itirazı olmadığından, kararname formülleri ile bağlı kalınmak suretiyle fiyat farklarının saptanması gerekir. Mahkemenin bu yönleri gözden uzak tutması ve bilirkişi raporuna göre ödetme kararı vermesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ikinci ve üçüncü bentelred gösterilen sebeplerden dolayı hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 3.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.12.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.