 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1981/117
K: 1981/137
T: 27.01.1981
- BORÇLARIN ÖDENMESİ
- KARŞILIKLI BORÇLANMA SÖZLEŞMESİNDE
- ÖDEMENİN DÜZENİ
ÖZET: Karşılıklı borçları kapsayan bir sözleşmenin yerine getirilmesini isteyen yanın, sözleşmenin gereklerine veya niteliğine göre bir süreden yararlanma hakkı olmadıkça kendi borcunu ödemiş veya ödemeyi önermiş olması gerekir.
(818 s. BK m. 81)
Taraftar arasındaki davanın (İstanbul 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek davanın reddine dair verilen 13.6.1980 tarih ve 200-469 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı Hürrem vekili tarafından 20 Mart 1980 tarihinde ikame edilen davada:
"Düşünceye Saygı" adlı eserinden iki bin adedini basmayı ve ciltli olarak 4500 lira ücretle teslimi yüklenen davalı taahhüdünü yerine getirmediğinden bastırılan iki bin adet kitabın hükmen teslimine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Yerel mahkeme, kesin hüküm mevcut olduğundan davanın reddine karar vermiştir.
Mahkeme kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
Yüklenilen kitap basımı işinden kaynaklanan çekişmede davacı Hürrem'in daha önce 5.2.1976 tarihinde sulh hukuk mahkemesine dava dilekçesinde sözünü ettiği sair hakları saklı kalmak kaydiyle 3575 lira alacak davası açtığı davalı Sami'nin de kitap basımından 4000 lira alacağını talep eylediği ve istemlerin red edildiği görülmekle ve daha önce açılan diğer davada da kitapların teslimini ilişkin açılan davanın reddine karar verildiği belirtilmektedir.
Halbuki çekişmenin giderilmesini oluşturan işbu davamızda ise, konu ve özellikle sebebin ve istemin değiştiği tezahür eylemektedir. Şöyle ki;
Talep sahibi Hürrem tarafından keşide edilen 25 Ocak 1980 tarihli ihtarnamede kitapların mücellide hemen verilerek 10 gün içinde teslimi talep edilmekte ve bakiye alacak 3720 liranın da kitapların teslimi akabinde ödeneceği belirtilmektedir. Kaldı ki daha önce yaptırılan delillerin tesbitinde kitapların ciltçi de ve kısmen de davalı iş yerinde olduğu görülmektedir. Bu hali ile son davada talebin sebebi değişerek bakiye alacağın ödenmesi ile kitapların teslimi sonucu oluşturmaktadır. Bu nedenle kesin hükümden bahsedilemez.
Tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanan kanıtlarla değerlendirin de BK. -m. 81'de karşılıklı taahhütleri ihtiva eden akitlerde ifa tarzının tesbit eden esasın, gözönünde tutulması gerektir.
1-Zira yasa, bu -hükümle, karşılıklı bir sözleşmeden doğan edimle, karşı edimin ifa sırasını düzenlemekte olup BKm. 81 uyarınca, karşılıklı bir sözleşmede, diğer tarafı i:faya zorlamak isteyen kişi, sözleşmeyi kendi yönünden ifa etmiş ya da ifayı teklif etmiş olmalıdır. Öyle ise;
2-Basımı yüklenilen 2000 adet Düşünceye Saygı" adlı eserin, davacının 25 Ocak 1-980 tarihli ihtarnamesinde kabul eylediği bakiye alacak 3720 lirayı davalı Sami'ye ödemesi davalı Sami tarafından teslimine karar vermek gerekir. Eksik inceleme ile verilen mahkeme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda gösterilen nedenle, davacı yararına mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın istek olursa iadesine, 27.1.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.