 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1981/7715
K: 1982/2334
T: 13.04.1982
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı Aliye aleyhine 8.5.1981 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.9.1981 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Aliye, tapunun 2 pafta 489 parsel sayısında kayıtlı taşınmazını Mithat ve İskender'e satış vaadinde bulunmuş, sonra koşulları yerine getirilmeyen 16.7.1976 gün ve 25148 sayılı sözleşme hükmün iptal edilmiştir. Bu husustaki Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.9.1978 gün ve 978/48-549 sayılı ilamı derecattan geçerek kesinleşmiştir. Aliye vekilinin açtığı dava sonunda; Bornova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.1.1981 gün ve 980/58 esas, 981/17 karar sayılı ilamı ile Mithat ve İskender'in 489 parsele el atmalarının önlemine karar verilmiş; İlam, Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi'nce onanmış ise de, kesinleştiği anlaşılmamıştır.
Sözkonusu ilamların kurulmasından sonra davacılara vekili, müvekkillerince fırının tadil ve tevsi edildiğini, ek tesisler yapıldığını ve giderlerin toplam değerinin taşınmazın değerinden açıkca ziyade olduğunu bildirerek muhik tazminat karşılığı 489 parselin davacılar adlarına tescilini istemiştir. Tescili istenen taşınmaz tapuda kagir fırın olarak kayıtlıdır. Yeni bir binanın yapılması sözkonusu değildir. Bu durumu delil olarak ileri sürülen ve ekmek fırının, çatısının çürümesi nedeniyle 3x6 m. ebadındaki yerine beton hasır atılacağına ilişkin 16.8.1976 günlü ruhsatta doğrulanmaktadır. MK.nun 650. maddesinde temliken tescil için bina yapımından sözedilmiştir. Mevcut bir binanın tadil ve tevsi edilmesi hususu, anılan yasa hükmünde yer almamıştır. Bu bakımdan davacıların mevcuta fırını tadil, tevsi etmeleri, ek tesis yapmaları, kendilerine 489 parselin temlike tescilini isteme olanağını sağlamaz.
Kaldı ki, koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptal edilmesi ve suretle davacıların iyi niyetli olmadıklarının hükmen saptanması karşısında, MK.nun 650. maddesinde öngörülen sübjektif unsurda gerçekleşmemiştir.
Bu itibarla davanın reddi, usul ve yasaya uygundur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu bakımından doğru olan hükmün ONANMASINA, onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 3.000 lira duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davacı Ali'ye ödenmesine, 13.4.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.