 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1981/5070
K:1981/4774
T:07.07.1981
ÖZET: Bir taşınmazın tamamının veya payının satışı vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme biçiminde yapılması zorunludur. Dayanılan sözleşme noterce düzenleme biçiminde yapılmayıp dışarıda yazdırılarak imzalar noterde onattırıldığından geçersizdir.
(1512 s. Noterlik K m. 60, 89)
(818 s. Bk m. 213, 11/2)
Taraflar arasındaki ferağa icbar davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hükmün temyiz incelemesinde Dairemizin 30.4. 1981 gün ve 1981/2626 - 1981/3031 sayılı ilamiyle süre yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekili düzeltme isteğine ilişkin dilekçesinde mahkeme kararının oğluna 6.2.1981 gününde tebliğ edildiğini, temyiz dilekçesinin de yasal süre içinde 20.2.1981 gününde verildiğini, PTT. tebliğ memurunun davetiyeye tebliğ tarihi olarak yazdığı 6.1.1981 tarihin yanlış yazıldığını, dairenin de bu tarihi esas olarak temyiz dilekçesinin yasal süre içinde verilmediğini kabul ederek temyiz dilekçesinin reddine 30.4.1981 gününe kadar verdiğini, davetiyeye yazılmış olan tebliğ tarihinin yanlışlığının davetiyenin postaya verildiği ve iade edildiği tarihler gösterir PTT. damgasından açıkça anlaşıldığını bildirerek, düzeltme İsteklerinin kabulü ile temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair dairece verilmiş olan kararın kaldırılmak suretiyle dosya üzerinde esas yönünden temyiz incelemesi yapılmasını istemiştir.
Davacı vekilinin bu husustaki düzeltme isteği, davetiye üzerindeki damga tarihlerine göre yerinde görülmekle temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair dairemizce verilmiş olan kararın kaldırılarak yeniden temyiz incelemesi yapılması uygun bulunmuştur.
Dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonunda davacının dayandığı 4.6.1976 tarihli sözleşmenin noterce resen düzenlenen satış vaadi niteliğinde bir sözleşme olmadığı, tarafların dışarda düzenleyip noterde imzaları tasdik ettirilmiş bir sözleşme olduğu görülmüştür.
BK.nun 213. maddesi gereğince tapuda kayıtlı bir taşınmazın tamamının veya payının satışı vaadi sözleşmesi, resmi senede bağlanmadıkça geçerli olamaz,
1512 sayılı Noterlik Kanununun 60, 89. maddesine göre taşınmaz bir malın satış vaadine ilişkin sözleşmenin Noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Olayda dayanılan sözleşme noterde düzenleme, şeklinde yaptırılmamış dışarda yazdırılarak imzalar noterde tasdik ettirilmiştir.
BK.nun 213 ve 11/2. maddesinde yazılı şekil koşulları gerçekleşmediğinden, taşınmaz maldaki belli payın satışı vaadine ilişkin olarak düzenlenen sözleşme geçersizdir.
Kaldıki, davacının, kocası Şükrü ile birlikte davalıya 23.7.1979'da tebliğ ettirilen ihtarnamede, akdin feshedileceği ve satış bedeli olarak ödenen, 310.000 liranın istirdadı için dava açılacağının ihtar edildiği, davacının kocası Şükrü tarafından 7.11.1979 tarihinde, davalı aleyhine 979/251 esas nolu dosya ile açılan alacak davası sonunda,. davalıya satış bedeli olarak ödenen 310.000 liranın tahsiline dair karar alındığı, davacının bu suretle davalıyla sözleşme ilişkisinin kalmadığı görülmüş, buna göre mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu ve onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin süre yönüne ilişkin düzeltme isteğinin kabulüne, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair dairemizce verilmiş olan 30.4.1981 günlü kararın kaldırılmasına ve yeniden yapılan temyiz incelemesi sonucuna göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine, usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararının (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden alınmasına, 7.7.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.