 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1981/187
K:1981/3139
T:05.05.1981
ÖZET : İmar ve İskan Bakanlığı Yönetmeliği uyarınca yapılan kıyı bandı, mülkiyet uyuşmazlığının çözümünde etkili olamaz.
(2613 s. Kad. Ve Tapu Tahr. K m. 26)
Davacılar vekili tarafından, davalı Mustafa aleyhine 9.1.1979 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydına binaen 18 sayılı parselin tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabul üne dair verilen 30.12.1980 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü
Dava, kadastro komisyonunca davalı taraf adına tehdit edilen dava konusu taşınmazın tescili isteminden ibarettir.
Davacılar ile davalı tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında mevcut malkiyet uyuşmazlığı, davacılara ait 1290 tarih ve 5 nolu tapu kaydının kuzeyinde gösterilen deniz sınırının tapu tesis tarihine göre kesin olarak saptanması ile çözümlenebilir. Bu konuda ise ilmi verilerden ve uygulamalarda yerleşmiş yargı kararlarından yararlanılacağı kuşkusuzdur. Uzman bilirkişilerce, umar ve iskan Bakanlığı Yönetmeliği uyarınca yapılan kıyı bandı haritasına göre belirlenen deniz sınırının hükme dayanak tutulması doğru görülmemiştir. Zira kıyı bandı msil'kiyot uyuşmazlığının çözümünde etkili olamaz.
Mahalli bilirkişiler yaşlarına göre denizin 10 metre çekildiğini ve o nisbette karanın kuzeye doğru büyüdüğünü, ziraatci bilirkişi de bu çekilme sonucu meydana gelen kurumsallık alanda rüzgar erezyonu ile önce toprak sonra da bitki örtüsü teşekkül ettiğini beyan ettiklerine göre yapılacak iş, daha önce açılıp retle sonuçlandığı savunulan tapudaki alan ölçüsünün çoğaltılmasına dair dava dosyası ile, doğuda bulunan komşu Müezzinoğluna ait taşınmazın kadastro tahdit beyannamesi ve varsa dayanak kaydı ve tesisinden itibaren tedavülleri getirtilerek incelenmeli ve bunlardan da yararlanılarak mahallinde yeniden keşif yapılmalı özellikle bu kaydın kuzey ve batı sınırları saptanmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro tahdit beyannamesindeki posta ve komisyon raporlarında bu yerlerin kumluk olduğunu belirten açıklamaları göz önünde tutulmalı, tahditte davacıların tapu kaydının revizyon gördüğü 15 sayılı parselin kuzey sınırını belirleyen ve krokide kırmızı renkte işaret edilen çizgi ile deniz arasında kalan tüm parsellerin gerekli görülen muhtelif yerlerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile kazı jeolojik araştırma yapılmalı, denizin eski alanı ve dolayısıyla deniz sınırı tesbit edilerek ferini bilirkişi tarafından düzenlenecek ölçekli krokiye işaret edilmeli ve bu şekilde varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Bu bakımlardan eksik ve yetersiz inceleme, soruşturma ve uygulama ile hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı yetkilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), yersiz alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1400 lira duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, 5.5.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.