 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/7957
K: 1981/8631
T: 28.12.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda: ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1) Davacı, davalıya sattığı peynirin satış parası 861.240 liradan 800.000 liranın ödendiğini ileri sürerek arta kalan 61.240 lira için ödetme isteminde bulunmuştur. Mahkmece 41.480 liranın ödetilmesine karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkeme yine 41.480 liranın ödetilmesine karar vermiş hüküm bu kez de davalı yanca temyiz edilmiştir.
2) Dava, peynir satış parasından arta kalanın ödetilmesi dileğine ilişkindir. Davalı, davacıdan 841.480 liralık peynir satın aldığını ve parasını ödediğini savunmuştur. Mahkemenin ödetme kararı, davalının sunduğu ve davacının verdiği faturada davacının pul üzerinde imzasının bulunmasının satış parasının ödendiği anlamına gelip gelmediğinin Ticaret Odası Başkanlığından sorulması için bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma ilam doğrultusunda yöneltilen soruya Ticaret Odası Başkanlığından alınan yanıtta; bu faturanın kapanıp paranın ödendiği anlamına geldiği açıklık ve seçiklikle bildirilmiştir. Böylece faturanın 841.480 lira için düzenlenip altına yapıştırılan pul üzerine davacının attığı imza ile faturadaki "bedelin" alındığı, o nedenle de savunmanın gerçekleştiği saptanmıştır. Faturanın 841.480 liralık peynir satışı için düzenlenmesine ve fatura gününden sonra davacı davalıya peynir satmadığına göre faturada yazılı bedelin davacıya ödendiğinin kabulü gerekir. Bu duruma göre, Ticaret Odası Başkanlığının yörede karşılıklı güvene dayanarak bu tür fatura düzenlendiği ve parasının son "hesap mutasahatında" karşılıklı hesaplaşarak ödendiği yolundaki açıklamasının, somut olaya uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Gerçekte de, faturanın altındaki pul üzerinde davacının imzasının bulunması, faturanın kapanıp bedelin ödendiği anlamına geldiği apaçık bildirilmiştir. Böyle bir faturanın düzenlenmesi, hesabın görüldüğünün, paranın ödendiğinin yasal ve geçerli kanıtını oluşturduğu çok belirgindir.
Yerel mahkemenin, tüm bu yönleri gözetmemesi, buyruğuna uyduğu bozma ilamının içeriği ile bağdaşmayan bir sonuca ulaşması, bozmayı gerektirir. Burada yapılacak iş kanıtlanan savunma doğrultusunda davanın reddine karar vermek olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 28.12.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.