 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/7355
K: 1981/7980
T: 07.12.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine davalılar vekilllerinin sundukları 30.9.1981 günlü temyiz dilekçesinde peşin harç yatırılmadığı için şimdilik işleme konulmasına yer olmadığına ve temyiz incelemesinin davacı yönünden yapılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra dosya inclendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 1/3 payına malik olduğu handa kiracı olan davalıların kiradan payına düşenin kendisine verilmesi yolunda yaptığı bildinmeye karşın payını ödemediklerini ileri sürerek, 1.9.1979'dan 31.12.1979'a değin aylığı 6.500 liradan payına düşen 8.666,666 liranın davalılardan alınması ve 1/3 kira bedeline "muarazalarının" önlenmesi için istemde bulunmuştur. Davalılar sözleşmenin Ahmet'le yapıldığın ve üç yıllık kira karşılığı için ona bono verildiğini savunup davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, paya ilişkin ödetme isteminin reddine, davalıların 1/3 kira bedeli üzerindeki muarazalarının önlenmesine, dava günü 11.4.1980'den başlıyarak kira parasından 1/3 payın davalılarca davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Dava, 1/3 pay mülkiyetine malik olduğu taşınmazın, ileri sürülen dönemli ilgili olarak kira parasından payina düşenin ödettirilmesi sitemini de kapsamaktadır. Davalılar, davacının paydaş olduğu taşınmazı Ahmet'ten kiraladıklarını ve üç yıllık kira karşılığı için ona bono verildiğini, davacıya borçları bulunmadıklarını savunmuşlardır. Davacının 1/3 paya malik olduğu, tapu kaydı ile saptandığı gibi mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Davacının davalılara "iadeli taahhütlü mektupla" kiradan kendi payına düşenin ödenmesi isteğini davalılara uluştırıldığında da bir uyuşmazlık yoktur. Dosyadaki PTT. alındısının içeriği bu yönü kanıtladığı gibi, mahkeme de, paya ilişkin ödetme isteminin reddi gerekçesinde bu olguya böylece değerlendirmiş ne var ki ters bir sonuca ulaşmamıştır
Paylı mülkiyetin konusu taşınmazın kiraya verilmesinde pay çokluğu ve paydaş çoğunluğu bulunması, MK. m. 624/III gereğindendir. O nedenle davalıların yalnızca paydaş Ahmet'le yaptıkları kira sözleşmesi, kural olarak, öbür paydaşları bağlamaz. Şu var ki, böyle bir sözleşmeye öbür paydaşların onay (icazet) vermelerine, hiç mi hiç engel yoktur. Somut davacı, kiradan pay istemekle bu sözleşmeye onay vermiş olmaktadır. Artık bu durumda, kiracısı davalıların kira parasından payına düşen tutarı davacıya ödemeleri gerekir. Mahkeme de, istemin öbür bölümü kabul edip kira parası üzerinde davacının 1/3 pay oranında hak sahibi bulunduğunu apaçık vurgulamıştır.
Davalılar, 3 yıllık kira ve karşılığı için Ahmet'e bono verdiklerini savunmuşlardır. İşte, mahkemenin bu savunma üzerinde durarak uyuşmazlığı çözüme bağlaması gerekir. Öyle ki, davalıların, iyi niyetle kira sözleşmesininkoşulları çevresinde, davacının gönderdiği uyarı mektubundan önce kirayı Ahmet'e ödedikleri gerçekleşirse, bu olasılıkta, davacı davalılardan pay istiyemez. Yalnızca Ahmet'ten 1/3 kira parası için istemde bulunabilir. Eğer, davalılar uyarı mektubunu aldıktan sonra Ahmet'e ödeme yapmışlarsa, böyle davramaları, davacını kiradan pay istemesine asla engel değildir. Çünkü burada iyi niyetli olduklarından söz açmak olanak dışı kalır.
Şimdiye değin yapılan açıklamaların ışığında belirtmek gerekirse; mahkemece, davalıların savunmaları üzerinde durulmalı, kira sözleşmesinin dosyaya girmesi sağlanmalı, kira parasının ödeme koşulları belirlenmeli, davalıların iyi niyetle Ahmet'e bono verip vermedikleri, böylece kiranın ona ödenip ödenmediğin soruşturmalı, davalıların savunma ve davacının da karşıt kanıtları varsa toplanmalı, böylece ortaya çıkacak uygun sonuç çevresinde uyuşmazlık çözüme bağlanmalıdır.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözetmemesi yasaya uygun düşmeyen nedenlerle ödetme isteminin reddine karar vermesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine 7.12.1981 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.