 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/7188
K: 1981/8486
T: 25.12.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatı N.A. tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, davalılara aralarında inşaat ortaklığının ve bu ortaklıkta 1/3 pay sahibi bulunduğunun saptanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bu isteme uygun olarak verilen karar davacılarca temyiz edilmiştir.
2 - Dava, yanlar arasında yalın adi ortaklığın ve davacının bu ortaklıktaki payının saptanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Öyleyse, dava, hukuksal nitelikçe saptama (tesbit) davasıdır. Gerçekte de, saptama davaları bir hukuksal ilişkinin var olup olmadığının saptanmasına değin davalardır. Böyle bir davanın dinlenebilme koşullarından biri de hukuksal yararın bulunmasıdır. Bu dava koşulunun olup olmadığını ise, hakim görevi gereği, doğrudan gözetmekle yükümlüdür. öyle ki, dava koşulunun yokluğu durumunda, işin esasına girişilemez ve dinlenebilme olanağının bulunmamasından (mesmu olmamasından) ötürü davanın reddine karar verilmelidir.
Somut olaya ilişkin bu davada, hukuksal yararın olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; Açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada, iddia ve savunma olarak ileri sürülebilicek konular için ayrı bir saptama davası açmakta hukuksal yarar yktur. Çünkü davacının davalılarla arasında yalnızca yalın ortaklık ilişkisinin de ortaklık payının saptanması konusunda alacağı karar başlı başına yetmez. Davacı ortaklığın bozulması ve arıtımı ya da ortaklık payının ödetilmesi davasını açmak durumuyla karşı karşıyadır. Bir davanın kanıtını oluşturacak yolda saptama davasına ise izin verilmemiştir. Kısacası, edim davası açılmasının söz konusu olması durumunda saptama davasına yer yoktur.
Öyleyse hukuksal yararın bulunmamasından ötürü davacının açtığı yalın ortaklığın ve ortaklık payının saptanmasına ilişkin davanın, dinlenebilme olanağı olmaması nedeniyle reddine karar verilmelidir.
Yerel mahkemenin bu yönleri gözetmemesi, hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA 25.12.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.