 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/6488
K: 1981/7179
T: 12.11.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosaya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, davalının kiracısı olduğunu,. 17.1.1981'de peşin ödenmesi gereken 90.000 lirayı 19.1.1981'de konutta ödemeli olarak PTT aracılığı ile davalıya gönderildiğini, paranın alınmadığının 27.1.1981'de kendisine bildirildiğini, davalının İstanbul 6. İcra Memurluğunun 981/531 sayılı dosya ile kovuşturmaya geçtiğini, 2.2.1981 gününde "tevdi mahilli tayin edilmesi için mahkemeye başvurduğunu, 20.2.1981'de bu doğrultuda karar verildiğini, boşaltmayı önlemek için icrayı giderleriyle birlikte parayı yatırdığını ileri sürerek icra kovuşturması giderleri 10.860 liranın ödetilmesini istemiştir. Davalı, sava karşı koymuş, ve davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, savunma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Dava, kovuşturma giderleri 10.860 liranın geri verilmesi istemine ilişkindir. Yanlar arasında kira sözleşmesi bulunduğu konusunda mahkemece çözümü gereken bir uyuşmazlık yoktur. Dosyanın içeriğine, sav ve savunmaya göre; kira sözleşmesi döneminin 17.7.1980-17.7.1981 olduğu, kira parasının üç ayda bir peşin ödenmesinin kararlaştırıldığı, ikinci üç aylık kiranın 17.1.1981' de ödenmesi gerektiği saptanmıştır. Davacı, 90,000 lirayı konutta ödemeli olarak 19.1.1981' de PTT aracılığı ile davalıya göndermiştir. 17.1.1981'nin Cumartesi tatil gününe rastlandığı için sürenin 19.1.1981'e taştığının kabulü, BK. md. 77 gereğindendir. Böylece davacı kira parasını gününde göndermiş olmaktadır. Ne var ki, davalı, parayı almaktan kaçınmış, durum, 27.1.1981'de davacıya bildirilmiştir. Bunun üzerine, davacı, olayların normal akışına ve yaşam deneyimlerine uygun bir sürede, 2.2.1981'de "tevdi mahilli tayin edilmesi" için mahkemeye başvurmuş ve 20.2.1981'de istem doğrultusunda karar verilmiştir. Konutta ödemeli olarak gönderilen 90.000 lirayı almayan davalı, bu kira alacağı için boşaltmayı da kapsıyan icra kovuşturmasına girişmiş, ödeme emri davacıya 3.2.1981'da ulaşmıştır. Görülüyor ki, davacının "tevdi mahalli tayini için" başvurusu, daha öncedir. Davalının giriştiği kovuşturma üzerine "tahliye" ile karşı karşıya bırakılan davalı, bundan kurtulmak için giderleriyle birlikte 90.000 lirayı icra dosyasına yatırmamıştır. Davalının alacaklı temerrüdüne düştüğünü saptayan mahkeme, "tediye mahallinin tayinine" karar vermiştir.
Yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında belirtmek gerekir ki; davalının konutta ödemeli olarak gönderilen 90.000 lirayı almıyarak hemen ardından boşaltmaya yönelik olarak davacı hakkında icra kovuşturmasına girişmesi, MK. md. 2'de yer alan kuralla asla bağdaşamaz. Davacının sözleşme ve yasa hükümlerine uygun davranması, üstelik gecikmeksizin "tevdi mahalli" için mahkemeye başvurması, isteminin haklı görülüp "tevdi mahallinin tayin edilmesi" davacının icra kovuşturma giderlerini ödemek zorunda bırakılması karşısında, MK. md. 2'ye aykırı davranan davalının icra giderleri tutarını davacıya ödemesinde duraksamaya, düşülmemelidir. Öyleyse belirlenecek icra giderlerinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmelidir.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözetmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, 12.11.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.