 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/6354
K: 1981/6643
T: 21.10.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: 1 - Davacı, yanlar arasında 27.2.1977 yılında Murat 131 taksi alım satımı anlaşması yapıldığını, 50.000 lira peşin ödendiğini, davacının sırası gelmesine karşın aracın kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek Murat 131 arabanın davacıya verilmesi için istemde bulunulmuştur. Davalı, sava karşı koymuş,50.000 liranın geri alındığını savunmuş ve davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının kendi edilim olan satış parasını ödeme yükümünü yerine getirmeden ve arta kalan satış parasını ödeme yükümünü yerine getirmeden ve arta kalan satış parasını ödiyeceğini davalıya önermeden Murat 131 marka bir aracın kendisine teslim edilmesinin istenilemiyeceği belirtilip davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Dava, yanlar arasında kurulduğu savlanan satım sözleşmesi ilişkisi uyarınca davalının edimini oluşuran Murat 131 arabanın teslimine karar verilmesi dileğine ilişkindir. Davalı, 50.000 liranın davacı tarafından geri alındığını, dauvacının savladığı gibi bir alacağı bulunmadağını savunup davanın reddini dilemiştir. Böylece davalı yanlar arasındaki bu sözleşmenin bozulduğunu savunma yolu ile ileri sürmüştür. Davacı ise bu savunmanın doğru olmadığını belirtmiştir. Ne var ki, 18.2.1980 günlü oturumda davacıya yöneltilen andın içilmesiyle 50.000 liranın geri alınmadığı ve böylece satım sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu saptanmıştır.
Mahkemece, davacının orta kalan satış parasını ödemediği ve ödiyeceğini davalıya önermediği gerekçesiyle BK. m. 81 uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı anılan yasa hükümü uyarınca ödemezlik def'ini ileri sürmüş değildir. Satım sözleşmesi tam iki yanlı karşılıklı bir sözleşme olup BK. m. 81'e göre karşılıklı borçları kapsıyarak bir sözleşmenin yerine getirilmesini isteyen yanın, sözleşmenin gerekçelerine ya da niteliğine göre bir süreden yararlanma hakkı olmadıkça, kendi borcunu ödemiş ya da ödemeyi önermiş olması gerekir. Şu var ki, ödemezlik def'inin, gerçek anlamda bir def'i olduğu ve o nedenle hakim tarafından doğrudan gözetilemiyeceği öğretide baskın görüş olarak benimsenmiştir. Bkz. Dr. Selim kaneti - Aktin İfa Edilmediği Def'i - 1962 - Sh. 39; Dr. Necip Kocayusufpaşaoğlu - 1959 - Sh. 175). Somut olayda davalının BK. m. 181 anlamında ödemezlik def'ini ileri sürmediği saptanmıştır. Buna karşın yerel mahkemece doğrudan gözetilerek anılan yasa hükümüne dayanılıp davanın reddine karar verilmiştir ki, böylece ödemezlik def'inin gerçek anlamda bir def'i olduğu ve o nedenle hakim tarafından doğrudan gözetilmiyeceği yolundaki doğru olan öğretideki baskın görüş bir yana itilmiştir. Öyleyse istem doğrultusunda bir karar verilmelidir. Davalı, satış parasından arta kalan alacağı varsa, bu konuda dava açmakta özgürdür.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırlması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda auçıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA 3.000 lira duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ve istek olursa peşin harcın iadesine 21.10.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.