 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/5979
K: 1981/6685
T: 21.10.1981
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulün yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Hakimin aşırı gördüğü cezaları indirmekle ödevli olduğu, BK. md. 161/3 de apaçık belirtilmiştir. Durum böyle olmasına karşın yerel mahkemece, saptanan ceza koşulunun aşırı olup olmadığı yönünden tartışma yapılmamış, yukarıda sözü edilen yasa hükmü gözardı edilmiştir. Öyle ise konunun üzerinde durulmalı ve tartışma açılmalıdır. Burada, kararlaştırılan ceza koşulunun aşırı olup olmadığını belirlemede başvurulması gereken ölçüt (kıstas) önem taşır. Gerçekte de, aşırılığı saptamak için hakimin gözönünde bulundurmak zorunda olduğu yönler vardır. Şöyle ki; ceza koşulunun sözleşenler arasındaki ilişkiye uygun düşmiyecek ölçüde yüksek tutulması ve açıkça hakseverliğe aykırı bulunması durumunda, aşırılığın varlığı kabul edilmelidir. Böyle bir sonucun benimsenebilmesi için, alacaklının asıl edimi yerine getirmesindeki çıkarı ile ceza koşulu olarak saptanan miktar arasındaki oranın ve borçlunun borca aykırı davranmasındaki kusur derecesinin ve de borçlunun ekonomik durumunun gözönünde tutulması gerekir. Öte yandan, alacaklının çıkarların hesabında, borçlunun ifa etmeme yüzünden sağlıyacağı kazançlar da gözardı edilmemelidir. Alacaklının, borcu yerine getirmemesinin yol açtığı zararların kapsamı üzerinde de durulmalıdır. Aşırılığın belirlenmesinde, ceza koşulunun, borcun yerine getirilmesi için borçlu üzerinde ruhsal bir baskı yaptığı da gözetilmeli, böyle bir baskının ortadan kalkmasına yol açacak biçimde indirimden kaçınılmalıdır.
Yerel mahkemece tüm bu yönlerin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Burada yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar ışığında, ceza koşulundan ılımlı yolda bir indirimle, böylece davacı yararına belirlenecek ceza koşuluna hükmetmekten ibarettir. Ayrıca önemle vurgulamak gerekir ki, kira sözleşmesinde aylık kiranın 1300 lira olarak belirlenmesi, öngörülen değerlendirmede asla gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ : Sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün 2 numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 21.10.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.