 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/5718
K: 1981/6391
T: 14.10.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Dosya içeriğine göre yanlar arasındaki kira sözleşmesi ilişkisi kurulduğunda, en son kira döneminin 1.3.1979 - 1.3.1980 olduğunda ve davalı kiracının süresinin bitiminden önce 1979 Ekim ayın ortasında kiralananı boşalttığında çözümü gereken bir uyuşmazlık yoktur. Mahkemece 4,5 aylık süre için kira parasının ödettirilmesine karar verilmiştir.
Yalın (adi) kira bir sözleşmedir ki, kirayı veren onunla kiracıya, kira parası karşılığında bir nesnenin kullanılması bırakma borcu altına girer (BK. md. 248). Bu tanımdan anlaşıldığı üzere, kira sözleşmesi tam iki yanlı, eşdeyişle karşılık borçlanmayı kapsıyan bir sözleşmedir. Somut olayda davacı kiralananı kullanmasını davalıya bırakmıştır. Davalının,, dönem sonu 1.3.1980'e dek kira borcunu, kural olarak ödemesi gerekir. Buna karşı, davalı kiralananı, davacının bir onamı olmadan 1979 Ekim ortasında boşaltmıştır. Öyleyse bu olgu üzerinden durulmalı ve hukuksal sonuçları tartışılmalıdır.
Sözleşmeden doğan sorumlulukta, haksız eylemlerden doğan sorumluluğu ilişkin kuralların örnekseme yoluyla uygulanacağını, BK. md. 98/2 öngörür. O nedenle, davalının kira sözleşmesine aykırı davranması ile oluşan sorumlulukta, giderimden indirim yapılmasını düzene koyan BK. md. 44 uygulama alanı bulur. Gerçekten, davacı kiraya veren, zararın çoğalmasına yardım etmiş ve kiracının durumunu ağırlaştırmışsa, giderim tutarının indirimi söz konusu olur. Şu durum karşısında davalının kiralananı dönem sonundan önce 1979 Ekim ayı ortasında boşaltmasından ötürü davacının olayların olağan akışına, durum ve öteki koşullara, kiralananın yer aldığı çevrenin özelliğine göre, davacının boşaltmayı öğrenmesinden sonra hangi süreçte yeniden kiraya verilebileceği, konunun özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi aracılığı ile saptanmalıdır. Böylece, belirlenecek sürenin dışında, kiralayanın artmasına neden olduğu zarardan, kiracı sorumlu tutulmamalıdır. Davacının, boşaltmayı öğrenmesinden sonra uygun bir zaman içinde girişimde bulunmaması, nasıl olsa kiracı, kira parasından sorumlu olacaktır diye beklemesi, MK. md. 2 ile de bağdaşamaz. Demek ki, BK. md. 98/II, 44 olmasa bile, MK. md. 2, yukarıda belirtilen soruşturmanın yapılmasını zorunlu kılar.
Burada, yerel mahkemece yapılacak iş, anılan biçimde bilirkişi incelemesine gidilmesi olacaktır. Böylece yukarıda belirtildiği üzere davacının kiralananı yeniden başkasına kiralaması için gerekli süre saptanmalı ve bu süreyle sınırlı olarak kira parası tutarının ödettirilmesine karar verilmelidir.
Yerel mahkemece tüm bu yönlerin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün, 2 numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 14.10.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.