 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/470
K: 1981/1276
T: 25.02.1981
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı davalıya borçlu olmadığının saptanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuş, ne var ki, esasa bir yanıt vermemiştir. Mahkemece, yapılan kovuşturmaların kesinleştiğini, o nedenle davacının davalıya borçlu olmadığının tanıtlanması gerektiğini, kanıt sunulmadığını belirtip, dava, reddedilmiştir.
2 - Dava hukuksal nitelikçe, davacının davalıya borçlu olmadığının saptanmasına ilişkindir. Dosya kapsamına göre davalı alacaklının, bir belgeye dayanmaksızın icra kovuşturmasına başvurduğu anlaşılmaktadır. Durumun böyle olduğunda da bir uyuşmazlık yoktur. Olumsuz saptama davasında çözümü gereken sorun, tanık ispat yükünün kime ait bulunduğunun belirlenmesine ilişkindir. Davacı davalıya bir borcu olmadığını ileri sürmüş, böylece borç doğuran hukuksal bir ilişkinin varlığını yadsımıştır.
Borçlu icra kovuşturmasından önce ya da kovuşturma sırasında borçlu olmadığını kanıtlamak için olumsuz saptama davası açabilir (İ.İ.K. md. 72/1). Eğer borçlu borcun varlığını yadsıyorsa, bu olasılıkta, tanık yükü, davalı durumunda olmasına karşın, alacaklıya düşer (Bkz. Prof. Dr. İlhan POSTACIOĞLU, İcra Hukuk Esasları Yıl: Sh. 243/244; Prof Dr. Bilge UMAR/Dr. Ejder YILMAZ, İspat Yükü, Yıl: 1980 Sh. 131/132; Prof. Dr. Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Yıl: 1980 C. II, Sh. 1362; 4. H.D. 9.2.1973, T. 6059, E. 1189 K.)
Dava konusu somut olayda, davacı, davalının savladığı hukuksal ilişkiyi yadsımış, eşdeyişle böylece aralarında hukuksal bir ilişkinin bulunmadığını ileri sürmüş olduğundan, tanıt yükü davalıya düşer. Çünkü, hukuksal ilişkinin borcun varlığını savlayan davalı olduğu için, MK. md. 6'daki genel kural uyarınca kanıt yükünü davalı taşır. İcra kovuşturmasının kesinleşmesi, durumunu değiştirmez.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırması, tanık yükünü yöneltmede açıkça yanılgıya düşülmesi, hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün, davacı yararına BOZULMASINA 25.2.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.