 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1981/4419
K: 1981/5230
T: 08.07.1981
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, satım sözleşmesinin konusunu oluşturan dairenin geç teslimi ve belirlenen günde kullanma izninin alınmaması nedeniyle ceza koşulunun ödettirilmesini istemiştir. Mahkemece dairenin sözleşmede kararlaştırılan 1.5.1976 gününde değil de 4.11.1976 gününde teslim edilmesi ve kullanma izninin 1.5.1977 gününe değin alınmaması gerekçesiyle günde 100 lira ceza koşulu üzerinden toplam 97.600 liranın ödetilmsine karar verilmiştir. Hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Yanlar arasında yapılan satım sözleşmesi ile dairenin 1.5.1976 gününde teslim edileceği, kullanma izninin de 1.5.1977 gününe değin alınacağı kararlaştırılmıştır. Dosyanın içeriğine ve mahkemenin de kabulüne göre, daire 4.11.1976 gününde davacı yanca teslim alınmıştır. 1.5.1977 gününe değin de kullanma izni davalı yanca sağlanmamıştır.
Dava, ceza koşulunun ödettirilmesi dileğine ilişkindir. Somut olayda, ifaya eklenen ceza koşulunun saptandığı anlaşılmaktadır. Borcun, belirli zaman ya da yerde yerine getirilmemesi durumunda ödenmek üzere ceza koşulu kararlaştırılmış ise, alacaklı, borcun yerine getirilmesiyle birlikte bu cezanın da ödetilmesini istiyebilir (BK. md. 158/II). Yanlar arasındaki sözleşmede belirlenen günde dairenin teslim edilmemesi ve kullanma izninin alınmaması durumunda, günde 100 lira ceza koşulunun ödeneceği yazılı bulunduğundan, ifaya eklenen ceza koşulu kararlaştırılmış demektir.
İfaya eklenen ceza koşulundan vazgeçilebileceği gibi, borcun yerine getirilmesinin, hiç bir önkoşul ileri sürülmeksizin kabul edilmesi de vazgeçme anlamına gelir ki, BK. md. 158/II, bunu, açıklık ve seçiklikle öngörür. Eş deyişle, hiç bir önkoşul ileri sürmeyen alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkını yitirmiş olur ki, burada ceza koşulundan örtülü (zımni) bir vaçgeçme vardır.
Önkoşul (ihtirazı kayıt), alacaklının borçluya karşı yönelttiği ve vermesi gerekli bulunan bir irade bildirimiyle ileri sürülür. Önkoşul ileri sürme hakkı, bir hakkın korunmasına yarıyan yenilik doğuran haklardandır. Bu bildirim, ifanın kabulü ya da en geç ifanın kabulü ardından çabucak (derhal) yapılmalıdır. Önkoşul ileri sürülmezse, ceza isteme hakkı düşer. Şu açıklamaların ışığında belirteceği için, hakim, bu yönü, görevi gereği, doğrudan gözetir.
Dava konusu somut olayda, dosya içeriğine göre, davacı, daireyi teslim alırken ceza isteme hakkını saklı tutmamış, hiç bir önkoşul ileri sürmemiştir. Öte yandan kullanma izninin, 1.5.1977 gününe değin alınmamasına karşın, davacı, davanın açıldığı 22.8.1979 gününe değin çok uzun bir süre geçtiği halde ceza koşulu için istemde bulunmamış, bu yönden de hiç bir ön koşul ileri sürmemiştir. Şu durum karşısında, davacının ceza koşulu isteme haklarından vazgeçtiğinin ve bu hakkı yitirmiş olduğunun kabulü gerekir. Kısacası, ceza koşulu isteme hakkı düşmüştür. Öyleyse, hakim bu yönü görevinden ötürü gözeterek, ceza koşulunun ödettirilmesine ilişkin dava tümden reddedilmlidir.
Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan ödetmeye yönelik kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava reddedilmek üzere hükmün davalı yararına BOZULMASINA,(...) 8.7.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.