 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1981/2345
K:1981/3074
T:22.04.1981
- HİZMET SÖZLEŞMESİ
- ZAMANAŞIMI
- ON YILLIK ZAMANAŞIMI
ÖZET:Yanlar arasındaki hukuksal ilişki, hizmet sözleşmesidir. Hizmet sözleşmesinden doğan istemler için yasa on yıllık zamanaşımını öngörmüştür.
(818 s. BK m. 60, 125, 313)
Taraflar arasındaki tazminat davası nın yapılan yargılaması sonunda; ilanda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi işinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelerdi, gereği konuşulup düşünüldü.
1 - Davacı, Simav ilçesi Kamaş-Gövez Bölgesi orman içi yolu yapımında işçi olarak çalıştığı 15.8.1970 gününde dinamit patlaması sonucu görme yeteneğini yitirdiğini bu nedenle ç oğa ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı bölümsel [kısmi] giderim [tazminat] davasında yararına verilen kararın Yargıtay yolundan geçerek kesinleştiğini öne sürüp arta kalan 797.897.00 lira giderimin ödetilmesini istemiş; davalı yönetim vekili ise, haksız eyleme ilişkin istemi de bir yıllık zamanaşımının gerçekleştiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece savunma doğrultusunda istemin reddine karar verilmiştir.
2 - Davacının orman içi yol yapımında çalıştığı sırada dinamit patlaması sonucu görme yeteneğini yitirdiğinde ve bu nedenle ilkin bölümsel [kısmi] dava açıp yararına hüküm aldığında uyuşmazlık bulunmadığı gibi dosyadaki kanıtlar da bunu doğrulamaktadır. Şu da var ki, ilk davada cevap süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmayan davalının bu davada zamanaşımına dayandığı anlaşılmaktadır. Öyleyse ve öncelikle çözümü gereken konu, yanlar arasındaki ilişkinin hukuksal niteliğiyle uygulanacak zamanaşımı süresinin saptanmasıdır. Bir davada yanların say ve savunmalarına göre hukuksal ilişkinin belirlenmesi hakimin görevinin bir gereğidir (BKm. 76). Davamızda istemin konusunu oluşturan ve dava temeli yapılan olgulara göre, davalı yönetimin sözleşmeye aykırı davranması sonucunda davacının beden tamlığını yitirmesi nedeniyle giderim istendiği apaçıktır. Öyleyse. yanlar arasındaki hukuksal ilişkinin hizmet sözleşmesi olduğu ve bu tür istemler için 10 yıllık zamanaşımı öngörüldüğü çok belirgindir (BKm. 125). öte yandan bu davadaki zamanaşımı sorununun çözümünde davacıyı hiç ilgilendirmiyen 1478/ 329 esas sayılı dosyaya dayanılması da olanaksızdır. Şu durum karşısında BKm. 60'da öngörülen bir yıllık zamanaşımının gerçekleştiği benimsenerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı def'i red edilip işin esası incelenmek üzere hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 22.4.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.