 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1981/598
K: 1981/2936
T: 23.03.1981
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.1.1981 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kıdem tazminatı borcundan dolayı aleyhinde icra takibi yapılan EKİ. Müessesesi'nin Ziraat Bankası'ndaki mevduatının borca yeter miktarının haczine karar verilmiş, ayrıca borçlunun Zonguldak 3. İcra Memurluğu'nun 980/301 ve 979/831 esas sayılı dosyalarındaki alacaklarına haciz konulmuş, borçlu vekilinin haczedilmezlik şikayeti üzerine, Zonguldak İcra Tetkik Mercii Hakimliği, Devletçe işletilecek Madenler Hakkındaki 2172 sayılı Yasanın getirdiği, yeni hukuki durum karşısında EKİ. nin mallarının Devlet malı sayılacağı sonucuna vararak, icra memurunun Ziraat Bankası'na yazılan 6.11.1980 tarihli haciz kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Bu kararı alacaklı vekili temyiz etmiş, borçlu vekili 22.1.1981 tarihli cevap dilekçesi ile kararın onanmasını istemiştir.
Anayasa hukuku açısından Devlet; aslında, Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bir bütündür. Bu niteliği ile uyruğu olan bireyleri dahi kapsar. Ancak hukuksal, sosyal ve ekonomik nedenler, bu bütünlüğe karşın bazı Kamu Kuruluşlarının tüzel kişilik tanınarak Devletten ayrı varlıklar haline getirilmesini gerektirmiştir. (Bkz. Anayasa m. 112/3, 113, 117, 120, 121, 126, 127/son). Daha da ileri gidilerek bu kamu kuruluşlarından iktisadi nitelik taşıyanlar, özel hukuka tabii tutulmuşlardır, (Bkz. İktisadi Devlet Teşekkülleri ile Müesseseleri ve İştirakleri Hakkındaki 440 sayılı Kanunun 1. Mad).
İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi gereği, malları haczedilemeyecek olan "Devlet" Anayasal yapı ve nitelik açısından olduğu kadar bu hükmün bilinen gerekçesi nedeniyle de diğer kamu tüzel kişilerinden ayrı bir varlıktır. Bu hükümdeki "Devlet Malları" kavramı, salt, Devlet Tüzel Kişiliği içindeki genel ve katma bütçeli dairelerin ellerinde bulunan ve idare ve muhasebesi 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa tabii malları kapsar (Bkz. 1050 s. Kanun Mad. 1-2).
Takip hukuku bakımından mallarının Devlet malı sayılmasına yasal olanak bulunmayan borçlu müessese, 440 ve 468 sayılı Yasalara tabii bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. Gerek bu Yasalarda ve gerekse 6974 ve 2172 sayılı Yasalarda haczi yasaklayıcı ya da önleyici açık ya da dolaylı bir hüküm bulunmaktadır.
Anayasa'mızın kabulünden beri değişikliğe uğramaksızın yürürlükte bulunan 130. maddesine dayanılarak düzenlenip 14 Ekim 1978 tarihinde yürürlüğe konulan Devletçe İşletilecek Madenler Hakkındaki 2172 sayılı Kanun, belirli bölgelerde, belirli cins madenlerin Devletçe aranmasına ve işletilmesine, bu madenlerle ilgili olarak daha önce gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş ruhsatnameleri ve işletme hakları geri alınacak madenlerin sermayesinin tamamı Devlet'e ait ve çalışma konuları uygun olan iktisadi devlet teşekküllerinden hangisi eli ile aranacağı ve işletileceği konularında karar almaya, Bakanlar Kurulunu yetkili kılmıştır. Bakanlar Kurulu, 17 Kasım 1978 tarih ve 16462 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 31 Ekim 1978 tarih ve 7/16682 sayılı kararnamesi ile bazı bölgelerdeki kömür madenlerini devletleştirmiştir. Özetlenen bu duruma göre, 2172 sayılı Yasa ve sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararnamesi, borçlu müessesenin hukuksal yapısını ve mallarının niteliğini değiştirmiş değildir. Kaldıki EK. İşletimi ve işleten kuruluş, 2172 sayılı Yasadan önce de bu yasa ile amaçlanan durumda bulunduğundan yeni bir hukuki durumdan söz etmeye de imkan bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, tetkik merciinin haczedilmezlik şikayetinin kabulüne ilişkin kararı yasalara aykırıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin dileğinin kabulü ile temyiz olunan mercii kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.