 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1981/2013
K: 1981/3098
T: 26.03.1981
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 18.3.1981 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : BK. nun 260. maddesine göre (Kiracı kira müddetinin hitamından evvel muacceliyet kesbeden kiraları tediye etmemiş bulunursa kiralayan, altı ay veya daha fazla müddetlli kiralarda otuz günlük ve daha az müddetli kiralarda altı günlük bir mehil tayin ederek birikmiş olan kira bu müddet zarfından verilmediği taktirde mehlin hitamında akdi feshedeceğini kiracıya ihtar edebilir). Bu hüküm gereğince, borcun ödenmiş ya da alacaklının BK.nun 90. maddesine göre temerrüde düşürülmüş olması halinde kiracıya ihtar gönderilemez ve böyle bir ihtarla borçlu temerrüde düşürülemez. Alacağın takip hukuku yönünden kesinleşmiş olması, tahliye kararı verecek olan tetkik merciinin ihtarın geçersizliği iddiasını incelemesini önleyemez. Borçlu borcunu ödemiş olduğunu ileri sürerek makbuzlarda ibraz ettiğine göre gerekli inceleme yapılarak ödemelerin takip konusu olan borç için yapılmış olup olmadığının tesbiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönden bir inceleme yapılmaksızın tahliyeye karar verilmesi isabetsiz, borçlunun temyiz itirazları yerinde olduğundan mercii kararının İİK.nun 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Borçlu hakkında kira alacağının tahsili ve temerrüt halinde tahliye istemi ile takip yapılmış ve kendisine 51 örnek numaralı 7/30 günlük ihtarlı ödeme emri 18.9.1980 tarihinde tebliğ edilmiş süresinde itiraz edilmemek suretiyle takip kesinleşmiş, ihtar süresi olan 30 gün içinde kesinleşen takibe ait kira borcu ödenmemiş, alacaklı merciden mecurun tahliyesini 19.12.1980 tarihinde istemiştir.
İİK.nun 269. maddesinin 2. fıkrasında açıklandığı gibi (ihtarlı ödeme emri tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur). Aynı maddenin (a) maddesinde de (borçlu itiraz etmez ihtar müddeti içinde borcunu da ödemezse alacaklının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir)
Tetkik konusu olayda; borçlu 269/2. maddedeki kanuni mecburiyete rağmen itiraz etmemmiş, takip kesinleşmiş ihtar süresi içinde de kesinleşen kira borcu ödenmemiş, alacaklı merciden tahliye istemiş ve hakkında tahliye kararı verilmiştir. Karar yasaya uygun olup onanması gerekir.
Borçlu takibin kesinleşmesinen evvelki sebeplerle kesinleşmesinden sonra alacaklının tahliye isteği ile mercie yaptığı müracaat üzerine yapılan murafaanda takipten evvel ödediğini ileri süremez. 269/a maddesi açıktır. Merci bu savunmayı dinlemez, sadece ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde borcun ödenip ödenmediğine bakar.
İİK.nun 269/d maddesi de bu ahvalde borçluya ancak 72. maddeye göre menfi tesbit davası açmak hakkı vermiştir.
Çoğunluk 269. maddenin 2. fıkrasındaki itiraz mecburiyetini ve itiraz edilmemek suretiyle takibin kesinleşmesi halinde uygulanması gerekli 269/a maddesini hiç nazara almamıştır. 269. maddenin 2. fıkrasında itiraz mecburiyetinden bahsedilmiş borçluya ancak, 269/d maddesinde yaptığı yollama ile 65. maddedeki şartlar varsa gecikmiş itirazda bulunmak hakkını vermiştir. Yine 269. maddenin yollama yaptığı 66. maddede görüleceği gibi itiraz olsa bile müddetinde değilse icra memuru dahi kira alacağının tahsilini teminen takibe devam eder. İcra takibine itiraz etmeyen borçlunun mercide tek savunma hakkı vardır. O da 269/a maddesine göre ihtar süresi içinde borcunu ödediğidir. İİK.nun 20. maddesinde açıklandığı gibi (bu kanunun tayin ettiği müddetleri değiştiren bütün mukaveleler geçersizdir). Çoğunluğun bu emredici hükme rağmen borçluya 269. maddede yazılı 7 günlük itiraz süresinden başka merci murafaasında itiraz hakkı tanıması 20. maddeye aykırıdır.
Kanunun açıklanan hükümleri karşısında merci kararı isabetlidir. Onanması gerekir.