 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1981/6071
K: 1981/157
T: 22.01.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bakırköy 2. As. Hukuk Hakimliğince verilen 16.7.1980 tarih ve 202-315 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma işin tayin edilen 20.1.1981 gününde davalı avukatı G.A. gelip davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı, bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekil edenin davalı kooperatifin üyesi iken ihraç edilmiş ise de, açılan davadan bu ihraç kararının iptal edildiğini ve fakat bu esnada davalı kooperatifin kura çekerek ve ferdi ilişkiye geçmek suretiyle vekil edenin mesken sahibi olmasına engel olduğunu, vekil edene gönderdiği ihtarname ile kooperatiften ayrıldığını ve bu tarihe kadar kaybettiği kira 72.716 lira ile mesken elde edememesinden uğradığı zarar şimdilik 200.000 lira ki, toplam 272.716 liranın faizle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kura dışı kaldığı 18.1.1971 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımının geçtiğini, zamanaşımına uğramasına karşın davacının sermaye payının ödendiği ve borç kalmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan ve belgelere göre, davacının haksız eyleme dayanarak tazminat istediği ve 1971 yılında kura çekilerek meskenlerin diğer ortaklara verildiği ve B.K. 60. maddesi uyarınca bir yıl geçmekle, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Dava, davacı ortağın kooperatif üyesi olarak bulunduğu sırada, kooperatif ortaklığından çıkarılmış bulunduğundan sözedilerek kooperatifçe ortaklığından çıkarılmış bulunduğundan sözedilerek kooperatifçe yaptırılan meskenlerin tahsis kursuna dahil edilmemesi nedeniyle meskenden mahrum olması yüzünden uğradığı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatif ortağı hakkında verilen çıkarma kararı kesinleşinceye kadar ortaklık devam eder. Davacı ortaklıktan çıkarılması üzerine, çıkarma kararının iptali için dava açmış ve iptale dair verilen kararda davadan önce kesinleşmiştir. Her ne kadar davacı bu davanın açıldığı 27.3.1978 tarihinden önce 16.10.1977 tarihinde kuraya dahil edilmemesi nedeniyle uğradığı zararı istemek ve dava etmek hakkını muhfuz tuttuğunu gösteren bir ihtarname ile 16.10.1977 tarihinde ortaklıktan ayrılmış ise de, hakkını saklı tutması nedeniyle dava hakkı mevcuttur. Mahkeme, tahsisin 1971 yılında olduğundan sözederek davanın açıldığı tarihe göre B.K. 60. maddesi gereğince, bir yıllık zamanaşımının geçtiğini belirterek, zamanaşımı yönünden davayı reddetmiştir.
Oysa, dava kooperatif ile kooperatif ortağı arasında, ortaklık ilişkisinden doğan bir dava niteliğinde olduğundan ve ortaklığın devamı süresince de, zamanaşımı işlemeyeceğinden 1971 yılından zamanaşımının başlaması doğru olmadığı gibi taraflar arasındaki davaya neden olan hukuki ilişki de, haksız fiille ilgili bulunmadığından B.K.nun 60. maddesinin, olayda uygulama olanağı yoktur. B.K.nun 126/4 maddesi hükmü gereğince, şirketler, ortaklar arasında açılmış bütün davalar 5 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğundan ve ortaklığın sona erdiği 16.10.1977 tarihine göre de, davanın açıldığı 27.3.1978 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yazılı olduğu şekilde zamanaşımından davanın reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekili gelmediğinden vekillik ücreti taktirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 22.1.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.