 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1981/471
K: 1981/834
T: 24.02.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 1.10.1980 tarih ve 295/292 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi bulunan müvekkilinin genel kurulca haksız ve sebepsiz olarak kooperatifin ihraç edildiğini ileri sürerek bu konuda alınmış bulunan kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili ana statüde tahkim şartı bulunduğundan öncelikle görev itirazında bulunmuş ayrıca davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığından bu yönden ve asasen çıkarma kararına karşı vaki itirazın genel kurulca da reddolunduğunu, kararın ana sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanılan delillere, ibraz edilen belgelere göre tahkimname ibraz edilmediği ve genel kurulca alınan itirazın reddine ilişkin kararın davacıya tebliğ edilmediğinden bu yönlere ilişen itirazların redi ile kooperatifçe davacıya tahsis edilen taşınmazın müvekkili adına değil eşi adına tapuya tescili olduğundan üçüncü şahsa devirde davacıya atfı kabil bir eylem görülmediğinden davacı hakkındaki ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1 -Her ne kadar davalı kooperatif ana sözleşmesinin 56. madesinde, kooperatifle, kooperatif üyeleri arasında çıkan her türlü uyuşmazlıkların tahkim yolu ile halledileceğine dair bir hüküm var ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 95. maddesi açık hükmüne göre, ancak kooperatifler ile kooperatif organları arasında çıkan anlaşmazlıkların hakem kurullarınca halledilebileceği öngörülmüş bulunmasına ve bu hükmün kamu düzeni ile ilgili olmasına nazaran anasözleşmede yer alan bu tahkim şartı, Yasanın açıklanan 95. maddesine göre geçersiz olacağından davalı kooperatif ve vekilinin tahkim şartına ilişkin temyiz itirazı yerinde olmadığı gibi, 1163 sayılı kanununun 16/3. madde ve fıkrasında söz konusu edilen üç aylık hak düşürücü sürenin başlayabilmesi için ihracına genel kurulca karar verilen davacının o toplantıda hazır bulunmuş olması yeterli olmayıp bu çıkarma kararının ayrıca çıkarılan ortağa behemahal noter aracılığı veya sair bir yolla tebliği gerekmesine ve böyle bir tebligatın da davacıya yapılmadığı çekişmesiz bulunmasına nazaran davalı vekilinin aşağıdaki bend dışında kalan davanın süresinde açılmadığına ilişkin temyiz itirazı dahi yerinde görülmemiştir.
2 - Ancak, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 4/c maddesi hükmüne göre, bu kooperatife ortak olabilmek için, ordu mensubu olmak niteliği şart koşulmuş bulunmakta ve ortaklıktan çıkarılma ile ilgili 9/e maddesinde ise, kooperatiften aldığı dairesini 4. maddedeki üyelik nitelik ve şartlarını haiz olmayan kişilere satma hali kesin bir ihraç sebebi olarak kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu olayda ise, gerek Beşiktaş Tapu Sicil Muhafızlığı yazısı ve gerekse bu devre mesnet teşkil eden Eyüp Sulh Hukuk Hakimliğinin 25.1.1965 tarih ve 965/38 esas, 965/32 karar sayılı ilamı ile bizzat davacının başvurusu ile davalı kooperatife ait dairenin önce ortaklık sıfat ve niteliğini haiz olmayan davacının eşine tapu intikali kararı alınmış ve bilahare de davacının eşi tarafından yine ortaklık sıfat ve nitelikleri taşımayan bir üçüncü kişiye satılıp, tapuda devir işleminin yapıldığı da anlaşılmaktadır.
Açıklanan şu durum karşısında, bu devir işleminin davalı kooperatifin açık muvafakatı ile yapıldığına ve yine bu devir işleminin bizzat davacı ortak tarafından yapılmadığına ilişkin mahkeme kabulü hukuki dayanaktan yoksun bulunmaktadır. O halde davacı hakkında ortaklıktan ihraç koşulları gerçekleşmiş ve bu konuda alınan ihraç kararında da Yasa ve ana sözleşmeye bir aykırılık bulunmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı kooparatif yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda bir numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak iki numaralı bentde açıklanan nedenle hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA ve 300 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 24.2.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.