Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1981/3889
K: 1981/4317
T: 20.10.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 29.4.1982 tarih ve 134/138 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar avukatları tarafından istenmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekilleri tarafından ayrı ayrı açılan ve mahkemece birleştirilen dava dosyalarındaki dava dilekçeleriyle davalı şirketin ortaklarından olan Zekeriye ve Figen'in nama yazılı (400) adet payını 11.6.1980 günlü temlikname ile davacılardan Hanifi'ye satıldığını ancak pay senetlerinin henüz çıkarmamış olduğundan devir işleminin yapılmadığını, bundan sonra şirket yönetimine bu davacının katıldığını ve ortaklık görevini yürüttüğünü, ancak daha sonra 27.2.1981 günlü olağan genel kurul toplantısına bu davacının çağrılmayıp ortaklıktan ayrılan Zekeriya ve Figen'in çağrıldıklarını usulsüz olarak yapılan bu toplantıda ortak olmayan Zekeriya'nın yeniden yönetim kuruluna seçildiğini ileri sürerek TTK.nun 381/1. maddesi gereğince söz konusu genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, pay devrinin şirket ana sözleşmesi hükümlerine göre, davacının kendi vecibesini yerine getirmemesi ve pay defterine kendisini kaydettirmemesi nedeniyle geçersiz olduğundan iddianın yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiş karşı davasıyla da davacı Hanifi'nin müvekkili şirketin ortağı bulunmadığının tesbitiyle vaki numarasının men'ini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece toplanılan delillere ve ibraz edilen belgelere göre davacılardan Hıdır'ın dava konusu genel kurul toplatısına katılmakla birlikte muhalif kalmadığından ve esasen bu davacıya ait payların icraca satıldığı ve ortak sıfatı kalmadığı diğer davacının pay devir işleminin ise pay defterine işlenmediğinden TTK.nun 416. maddesi gereğince geçersiz olduğu ve bu davacının da ortak sıfatını kazanmadığı görüşüyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere mahkemece, davacılardan Hanifi'nin davalı anonim şirketin pay defterine paydaş olarak kayıtlı olmadğından, yani pay devri işleminin şirket pay defterine işlenmediğinden ortada geçerli bir pay devri olmadığı görüşüyle diğer bir deyişle bu davacının paydaş sıfatını kazanmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, dava dosyasına bu davacı vekili tarafından ibraz edilen belgelere göre davalı şirketin paydaşları Zekeriya ve Figen'in anonim şirketteki henüz ihraç edilmemiş (nama yazılı) pay senetlerini noterlikçe onanmış 11.6.1980 günlü (hisse senedi, devir, ferağ ve kabulü beyannamesi) başlıklı belge ile davacı Hanifi'ye devrettikleri, yine aynı tarihli ve noterlikçe onanmış istifa dilekçesiyle şirketteki payını bu davacıya devir eden Zekeriya'nın yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiğini ve şirketle tüm ilişkilerini kestiğini şirkete bildirdiği, yine noterlikçe onanmış şirket karar defterinin 26 ve 27. sahife fotokopilerinden şirket yönetim kurulunca davacı Hanifi'nin Zekeriya yerine yönetim kurulu üyeliğine 15.6.1980 tarihli kararı ile seçildiği ve keyfiyetin (Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde) ilan edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin hükme dayanarak yaptığı davalı şirket karar ve pay defterlerini ise davalı noterlikçe açılış tasdiklerinin 9.12.1980 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Devir işlemlerinin yapıldığı tarihe ait şirket karar ve pay defterleri ise davalı şirket tarafından zayi olduğu gerekçesiyle ibraz edilmemiştir. Ancak davalı şirketin TTK.nun 325 ve 246. maddelerine göre tutmak ve saklamakla zorunlu olduğu karar ve pay defterlerinin zayi olduğuna ilişkin TTK.nun 68/son madde ve fıkrasına göre alınmış bir belge de mahkemeye ibraz edilmemiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan belge kararlara göre davalı şirket tarafından davacı Hanifi'nin paydaşlık sıfatını kazanmadan yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi ve hatta kefiyeti ticaret sicili gazetesinde ilan ettirmesi düşünülemez. O halde davacı Hanifinin davalı şirket paydaşı olduğuna dair ortada kuvvetli bir karine bulunmaktadır. Davalı şirket bu karinenin aksini o tarihte tutulmuş karar ve pay defteriyle ispat etmesi gerekirken, yukarıda da açıklandığı gibi yasal bir dayanağı olmadan o tarihte tutulan defterlerin zayi olduğu nedeniyle ibraz edememesi ve açıklanan delil durumuna göre davacı Hanifi'nin davalı şirketin paydaşı olduğunun kabulü zorunludur. Bu hususlar nazara alınmadan devir işlem tarihinden çok sonra tutulan davalı şirket karar ve pay defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek bu davacının TTK.nun 416. maddesi koşullarının gerçekleşmediği ve bu nedenle de paydaş sıfatını kazanmadığı görüşüyle davanın reddi isabetsizdir.
2 - Diğer davacı Hıdır'ın temyizine gelince:
a) Mahkemece öncelikle bu davacının iptali istenen genel kurul toplantasında (karşı oy) belirtmediği görüşüyle TTK.nun 381/1. maddesi gereğince dava açmak hakkına sahip olmadığı düşüncesiyle davasının reddine karar verilmişse de bu davacı vekili tarafından açılan dava ile, şirket genel kurul toplantısına ortak (paydaş) sıfatını taşımayan kimselerin katıldığı iddiasına dayanak genel kurul toplantısı ve kararlarının iptali istenmektedir. bu tür iptal istemlerinin gerek TTK.nun 361/son fıkrası ve gerekse TTK.nun 381/1 bendi hükmü uyarınca pay sahiplerinin önceden itiraz etme koşulu aranmadan dava açabilecekleri açıkça hükme bağlandığı nazara alınmadan adı geçen davacının karşı oy belirtmeden dava açma hakkı bulunmadığı görüşüyle davanın reddi doğru değildir.
b) Öte yandan mahkemece aynı davacının davasının reddine gerekçe olarak bu davacının paylarının TTK.nun 418. maddesi gereğince şirket tarafından satın alındığı ve davacının paydaş sıfatını kaybetmiş olması gösterilmiş bulunmaktadır.
Davanın açılış tarihi olan 23.3.1981 tarihine kadar davacı Hıdır'a bu konuda yani adı geçen davacının paydaşlık sıfatını kaybettiğine dair kendisine bir tebligat yapıldığı iddia edilmediğine ve davacı da genel kurul toplantısının iptalini paydaş sıfatıyla talep ve dava etmiş bulunmasına nazaran bu davacının paydaşlık sıfatını kaybedip kaymetmediği dahi dava için de incelenmesi gereken bir hadisedir (HUMK. 222 - 225).
Dava dosyasına bağlı belgelerden, dava dışı alacaklı bir limited şirket ve şahıs tarafından davacı Hıdır aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle davacının davalı şirkette (kar payına) haciz konulması için üçüncü şahıs sıfatıyla davalı şirkete (haciz ihbarnamesi) gönderildiği ve bunun üzerine davalı şirketçe 11.3.1981 günlü yönetim kurulu kararıyla bu davacıya ati payların şirket ortaklarından Orhan ve Zekeriye tarafından TTK.nun 418. maddesi gereğince satın alınmasına karar verildiği ve keyfiyetin 13.3.1981 günlü yazıyla icra memurluğuna bildirildiği görülmektedir.
TTK.nun 418/son fıkrasına göre bir anonim şirketin pay senetlerinin cebri icra yoluyla üçüncü kişilere satıldığı takdirde, bu iktisabdan sonra şirket yönetim kurulu ve üyelerinin rüçhan haklarını kullanmaları halinde şirketin cebri icra yolu ile pay satın alan kimsenin paydaşlık sıfatını kayıttan intina edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Oysa yukarıda açıklandığı üzere davacıya ibraz edilen belgelere göre, davalı şirkete, şirket ortağı olan davacı Hıdır'ın şirketteki kar payı üzerine haciz konması için üçüncü şahıs sıfatıyla haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmakta olup TTK.nun 418/son maddesinde belirtilen payın (cebri icra yolu ile iktisap etmesi) koşulu gerçekleşmemiştir. Kaldıki haciz davacının şirketteki (pay senetleri) üzerine değil, (kar payı) üzerine konulması istenmiştir. O halde TTK.nun 418/son fıkrasındaki koşullar gerçekleşmeden şirket ortaklarının rüçhan haklarını kullanmaları ve dolayısıyla bu maddeye dayanarak davacıya ait şirket yönetim kurulunca hiç bir hukuki dayanağı bulunmayan bu konudaki 11.3.1981 günlü kararı batıl bir işlemdir. O halde bu davacının dahi ortaklık sıfatını kaybetmediği ve şirket ortaklık sıfatının devam ettiğininin kabulü gerekir.
Yukarıdaki birinci ve ikinci bentdeki açıklamalara göre her iki davacının da davalı şirketin ortağı bulundukları gözönünde tutularak bu ortaklarca açılan ve 27.2.1980 günlü şirket genel kurulunun toplantısı ve bu toplantıda alınan kararını iptali yönünden işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde her iki davacının da ortak sıfatını taşımadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve hükmün her iki davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 5.000'er lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine 20.10.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini