Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1981/287
K: 1981/910
T: 03.03.1981
DAVA : Gürer ve Hazır ile..... Pers Yapı Kooperatifi Başkanlığı arasında çıkan davadan dolayı (Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 25.6.1980 gün ve 168/165 sayılı hükmü onayan dairenin 15.10.1980 gün ve 4736/4895 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili kendi adına asaleten ve diğer davacılar adına vekaleten vermiş olduğu 8.5.1980 tarihli dava dilekçesiyle, davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin ve emanet komisyonu üyelerinin, biten inşaatlardan dilekleri daireyi seçebilecekleri ve kuraya iştirak etmiyecekleri yolundaki genel kurulun olağanüstü toplantısında alınan 13.4.1980 tarihli kararın yasalara aykırı olduğunu, esasen ayni mevzuda daha önce alınan 18.3.1979 tarihli kararın kaldırılması için açılan dava sonunda Ankara birinci Asliye Ticaret Mahkemesi'nce talebin yerinde görüldüğü ve Yargıtay'ca da onanarak kesinleştiğini iddia ederek, yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerinin diledikleri daireleri seçme yolunda alınan genel kurul kararının yasalara aykırılığının tesbitine ve kura çekimi işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesiyle 13.4.1980 günü olağanüstü genel kurul toplantısında hemen hemen tamamına yakın ortakların oylarıyla, ayrıca ücret alan yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerine yaptıkları hizmetlerin ödüllendirilmesi olarak ve hür idareleri ile bahsi geçen, diledikleri daireyi seçebilmeleri imkanını veren kararın alındığını, yasalara aykırılığın söz konusu olmadığını, daha önce ayni yolda alınan kararın gündemde olmayan mevzuun karara bağlanması ve ortakların tamamının toplantıda hazır bulunmaması nedeniyle kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ayni mevzuda daha önce açılan dava sonunda kararın ipatline karar verilmiş olması ve bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 26.11.1979 tarihli ilamı ile onanmış olması ve yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerine, kuraya katılmaksızın seçim hakkı tanınması eşitlik pernsibine aykırı görülerek kooperatif ana sözleşmesine ve 1163 sayılı Kooperatifler Yasasına aykırı bulunan genel kurul kararının ve kura çekimi işleminin iptaline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dairemizce 15.10.1980 gün ve 4736/4895 sayılı kararı ile onanmıştır. Davalı vekili kararr düzeltme isteminde bulunmuştur.
1163 sayılı kooperatifler Kanununun 23. maddesi uyarınca, kooperatif ortakları, bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Bu maddeye göre, ortaklar yönünden hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi, Türk Hukuk sisteminde buyurucu emredici bir yasa hükmü olarak öngörülmüştür.
Kişi ortaklıklarında ve bunun bir nevi olan kooperatif ortaklıklarında eşitlik ilkesi, mutlak ve nisbi olmak üzere ikiye ayırılır. Mulak eşitlik, ortaklar arasındaki farklılıklar gözönüne almadan ve değerlendirmeden tanınan eşitliktir. Ortakların kooperatife katkıları ne olursa olsun, her ortağa genel kurulda bir oy vermek veya genel kurul kararlarının iptalini istemek hakkı gibi Koop. K. m. 48, 53. Nisbi eşitlik ise; ortakların çeşitli nedenlerden doğan farklı durumlarını göz önüne alarak değerlendirmek ve sonuçta eşit olacak biçimde de bir ölçü uygulanmaktadır. Gelir-gider farkının risturn bölüşülmesi, ortakların işlemleri oranında yapılması gibi Koop. K. m. 38.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun mutlak eşitliği öngördüğü hükmülerde, istisnasız buyurucu nitelik bulunduğu halde, eşitlikte buyurucu veya yorumlayıcı hükümler düzenlenmiştir. Fakat söz konusu yasanın, sadece eşitlik ilkesinden söz ettiği mutlak veya nisbi eşitlik ayrımı yapmadığı, dalayısıyla mutlak eşitliği öngördüğü ileri sürülebilirse de asıl amacı kooperatiflerde hiçbir şekil ve ölçüde keyfi harekete yer vermemektedir. Mutlak eşitliğin veya nisbi eşitliğin yasa tarafından buyurucu hüküm olarak öngördüğü hallerde bu hususun aksi ana sözleşme ile düzenlenemez. Bunun dışında eşitlik ilkesine uygun biçimde, eşitsizlik de yaratmamak kaydı ile ana sözleşme ile istenilen hususlara da yer verilebilir özellikle nisbi eşitliği sağlayan ölçü kooperatif amacının elde edilmesine yardım ediyorsa gerek ana sözleşme ve gerekse ana sözleşme de düzenlenmemiş olsa bile, usulüne uygun olarak alınan genel kurul kararları ile de kabul edilebilir.
Dava konusu olaya gelince:
Yukarıda açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, olağanüstü genel kurul toplantısında, yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerinin kuraya katılmaksızın diledikleri daireyi seçme hakkı verilmesi hususunda alınan genel kurul kararının ana sözleşme ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemişlerdir. Herhe kadar davalı kooperatifin ana sözleşmesi dava dosyasına ibraz edilmemiş ise de, tarafların yargılama aşamasındaki iddia ve savunmaları ile mahkeme kararının gerekçesine göre, davalı kooperatifin ana sözleşmesinde, yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerinin kura dışı kalarak istedikleri daireyi seçme haklarını engelleyen buyurucu bir hükmün bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, 1964 yılında kurulan davalı kooperatifin eski yükleniciler tarafından inşası yarım bırakılan binaların 1977 yılında su basması seviyesinde olduğu ve 17.4.1977 günlü genel kurul kararı ile oluşturulan emanet komisyonu üyeleri ve ayrıca yönetim kurulu üyelerinin olağanüstü emek sarfı ile 3 yıl içinde kaloriferli, sıcak sulu ve çift asansörlü ortalama 100 m2. lik 384 daireden oluşman inşaatı bitirdikleri ve daire başına en az 396. 226 lira ile en çok 618.776 lira arasında bir maliyetin olduğu ve bu iş karşılığında sembolik tutarda 2000-5000 lira arasında ücret aldıkları anlaşılmış bulunmaktadır. Bu inşaatın bir an önce bitilirmesi yönünden oluşturulan emanet komisyonu üyeleri ile yöinetim kurulu üyeleri toplam 15 kişidir kooperatifin amacının elde edilmesi için dosya kapsamına göre, gerçekten olağan üstü çaba göstermişlerdir. Zira, yurdumuzda varlığı bilinen bugünkü ekonomik sıkıntının sonucu hızlı fiyat artışları ve inşaat sektöründeki dar boğaz karşısında 384 daire gibi özellikle kooperatif yönünden çok büyük bir inşaatın 3 yıl gibi bir sürede ve maliyeti de oldukçca düşük bir şekilde tamamlanmış olması, gösterilen çabaların azımsanamayacak bir ölçüde olduğunu göstermektedir. İşte kooperatifin amacının elde edilmesinde gösterilen verilmil emek ve çabalar karşılığında davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerine kura dışı istedikleri daireyi seçmek hakkı üzerinde yukarıda açıklanan nedenlerle durmak gerekmektedir. Eğer, adı geçen kurul üyelerinin sonuç alacı katkıları olmasaydı, böyle büyük bir inşaatın tamamlanması olanaksızdı. Kaldı ki, davacılar, bu kurul üyelerinin katkıları bulunmadığı yönünde herhangi bir itiraz da ileri sürmemişlerdir. Şu halde, kooperatif inşaatının bitirilmesi yönünde gösterilen emek ve çabaların yoğunluğu tartışmasızdır.
Kurul olarak ortaklar için hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi geçerlidir. Ancak, kooperatif amacının elde edilmeside olağanüstü katkıları olan ortaklar bakımından bu katkılar karşılığında doğan farklı durumlar göz önüne alınarak değerlendirilmek ve dolayısıyla mutlak eşitlik değil nisbi eşitlik, yani, olumlu katkılar karşılığında bu ortaklara kura dışı kalmak hakkının tanınması hak ve nasafete uygun olur. Bu gibi durumlarda kooperatifin yaptığı inşaatın kapasitesi, kuraya dahil edilen ve edilmeyen ortaklar ile kural için ve dışı kalan dairelerin adedi kura dışı bırakılmaları, düşünülen ortakların katkılarının derecesi ve bu ortakların, görevleri karşılığında sağladıkları parasal olanaklar her olay ve uyuşmazlıkta mevcut duruma göre ayrıca göz önüne alınmalı ve değerlendirilmelidir. Bu itibarla, biraz önce açıklanan olgular karşısında emanet komisyonu üyeleri ile kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurulca, kura dışı barakılmaları hali, davacılar yönünden bir eşitsizlik olarak nitelendirilemez. Öte yandan dairemizin 26.11.1979 gün ve 5360/5375 sayılı onama kararında kuraya katılmaksızın daire seçmek hakkının tanınmasının eşitsizlik oluşturduğu yönünde herhangi bir görüşe yer verilmemiştir. Söz konusu kararın gerek iddianın açıklanması ve agerekse mahkeme kararının özet kısmında gündemde olmayan hususların görüşülüp genel kurulca karara bağlanmasının yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır. Onama kararı bu olayda yerel mahkemenin eşitlik ilkesine aykırılık bulunduğuna dair gerekçesini de benimsemiş sayılamaz. Yukarıdanberi, ayrıntılı bir biçimde açıklandığı gibi, olayın özelliği de gözönüne alındığına kooperatif inşaatının tamamlanmasında olağan üstü katkıları olan emanet komisyonu üyeleri ile kooperatif yönetim kurulu üyelerinin, bu katkıları karşılığında kura dışı kalmaları hususu yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olmadığı gibi hak ve nasafete de uygun bulunduğundan davanın reddine karar vermek icebederken her nasılsa onandığı anlaşılmakla davalı kooperatifin karar düzeltme isteminin HUMK.nun 440. maddesi uyarıncva kabulüne ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Davalının karar düzeltme isteminin kabulüne ve dairemizin 15.10.1980 gün ve 4736/4895 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA ve ödediği tashihi karar ve temyiz peşin harçlarının isteği halinde temyiz edene iadesine, 3.3.1981 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yönetim kurulu üyeleri ile emanet komisyonu üyelerinin, daire tahsisine ilişkin kura çekimi dışında tutularak onların istedikleri daireleri seçmelerine olanak tanımak, kooperatiflerin kuruluş amacına, niteliğine ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesinde benimsenen eşitlik ilkelerine uygun bulunmadığı gibi, böyle bir olanağın tanınması, yurdumuzdaki kooperatif hukuku uygulaması yönünden sakıncalı sonuçlar meydana getirebilecek bir yolun açılmasına sebep olacağından çoğunluğun kararına katılamıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini