 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1981/2452
K: 1981/2818
T: 04.06.1981
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ank. As. 1. Ticaret Mahkemesince verilen 6.2.1981 tarih ve 333-26 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 2.6.1981 gününde davacı avukatı Kaya Berkel ile davalı avukatı Ertan Sürsal gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Anonim Şirkete ait hamiline yazılı 200 pay senedinden 160'ının8 vekiledenlerine ait olduğunu, bu pay senetlerinin bankadan alınan dört milyon liralık krediye kefaleti nedeniyle davalı İlhan Cavcav'a rehnedildiğini, bu arada vekliedeni Cevat tarafından da 40 adet pay senedinin adı geçene satıldığını, ancak, davalı İlhan'ın kredi borcçu ödenmesine karşın, kendisine sözlü anlaşmayla teminat olarak pay senetlerini geri vermeğe yanaşmadığı gibi; bir bölümünü de diğer davalılara devrettiğini, aslında ayni sermaye karşılığı olan % 5 payın devir olanağı da bulunmadığını, bunun dışında 6.5.1977 günlü şirketin sermayesi, ünvanı ve süresine ilişkin ana sözleşme hükümlerini değiştiren olağanüstü genel kurul toplantısının, çağırı kararı paydaş olmayan üyelerden oluşan yetkisiz yönetim kurulunca alındığından yok hükmünde olduğunu bildirerek; rehnedilen 160 adet pay senedinin geri verilmesine; ünvan ve sermaye değişikliğine ilişkin genel kurlu kararlarının iptallerine ve davalıların şirkete ait un fabrikansına haksız elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, iptal isteminin yasal süresinde olmadığını, rehin ididiası ve krediye kefalet iddiasının gerçek dışı bulunduğunu diğer davacılara verilen pay senetlerini de devralan davacı Cevat Muratal'ın 27.4.1977 günlü anlaşma ile sözü edilen pay senetlerini vekiledeni İlhan'a sattığını kredi borcunun ödenmesinden sonra yapılan bu devir sözleşmesine karşın senetlerin rehnedildiği iddiasının dayanağı bulunmadığnı 7.1.1978 günlü protokol içeriğinin de bunu doğruladığını Hamiline yazılı pay senetlerinin aynı sermaye karşılığı olduğu vekiledenince bilinemeyeceği gibi, nama yazılı niteliği bulunmadığından devir yasağına ilişkin TTK.nun 404. maddesi hükmünün uygulanamayacağını, nedeni ve dayanağı bulunmayan rehin iddiasının, baba bir kardeşlik bağına sığınarak tanıkla kanıtlanamıyacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemce, ana sözleşmeyle davacılara ait olduğu belirtilen payları, temsilen sermayenin tümünün ödenmesi nedeniyle 31.1.1977 günlü yönetim kurulu kararıyla hamiline yazılı pay senedi çıkarılarak, makbuz karşılığı davacı paydallara teslim edildiğinin anlaşıldığını, medeni yasanın 853. v1. maddeleri hükümleri uyarınca rehin sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; rehin hakkının, geçerli bir alacağı temin etmek üzere kurulması ve zilyetliğin rehnalana geçmesi konusunda yüklenimde bulunması koşullarının varolması gerektiği, oysa, banka yanıtına göre, davalı İlhan'ın kefaleti sözkonusu olmadığının ve böylece, geçerli bir alacağının varlığı öğesinin bulunmadığının anlaşıldığı, Dairemizin 17.2.1977 gün ve 244-689 sayılı inancında da belirtildiği gibi; medeni yasanın 870. maddesi uyarınca, hisse senetlerinin rehnalana teslim edilmek suretiyle rehnedileceği, TTK.nun 415. maddesi hükmün uyarınca da hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin teslimle oluşacağı 27.4.1974 günlü protokol içeriğine göre, davcı Cevat'ın maliki olduğu tüm pay senetlerini davalı ilhan'a sattığının anlaşıldığı, diğer davacıların tanık dışında kanıt sunamadıkların, genel kurul iptali isteminin ise TTK.381. maddesinde öngörülen 3 aylık süreden sonra olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 27.4.1977 günlü anlaşmanın 6. fıkrası hükmü gereğince davacı Cevat'ın hisselerinin tamamını satmış olduğunun anlaşılmasına ve sermaye paylarının tamamının ödenmişl bulunması karşısında TTK.nun 410. maddesi hükmü gerğince nama yazılı pay senetlerinin hamile yazılı senetlerle değiştirilmesine ve bu nedenle çevrildikten sonra da devredilmelerine bir engel bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazalarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, yan vekilleri geldiklerinden 3000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, 500 lira maktu temyiz ilam harcının peşinh harçtan mahsubu suretiyle davacılardan alınmasına 4.6.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.