 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1981/3808
K: 1981/4669
T: 17.09.1981
DAVA: Davacı, vekili müvekkilinin yaşlılık aylığından 38.447 TL geri alınmasına dair işlemin iptaliyle davalı Kurum bu yöndeki sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davacının yaşlılık aylığının 1.12.1976 tarihinden geçerli olmak üzere, tahsiline dair davalı Kurumun bu yöndeki kararının iptaline ve davacıya ilk kez bağlanan yaşlılık aylığının yasa hükümlerine uygun bulunması nedeniyle bu hususdaki davalı Kurumun sataşmasının önlenmesine karar vermiştir.
KARAR: Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Açılan dava, yaşlılık aylığının azalmasına sebep olan sataşmanın önlenmesine ilişkindir.
Davacı, 1.1.1951 tarihinde sigortaya tabi işte çalışmaya başlamış, 15.9.1955 tarihinde çalıştığı işyerinden ayrılmış ve yeniden 1.9.1975 tarihinde çalışmaya başlayarak 29.11.1976 tarihinde de ayrılmıştır.
Davacı bu hizmet süreleri ile yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamadığından 1.1.1956 ila 1.1.1965 süresi içerisindeki çalışmalarını da 1912 sayılı Yasaya göre borçlanmıştır.
Davacı sigortalıya 1.12.1976 tarihinde yaşlılık aylığı hesap edilirken 1912 sayılı Yasaya göre borçlanılan sürelere ait olan yıllara katsayı tatbik olunarak yaşlılık aylığı hesaplanmıştır.
Davalı Kurum, sonradan katsayı uygulanamayacağı düşüncesiyle katsayı uygulamasından doğan fark kadar yaşlılık aylığından indirme yapmış ve fazla ödenen 38.447 lirayı davacıdan istemiş ve sataşma buradan kaynaklanmıştır.
SSK.nun 61. maddesi yaşlılık aylığının neye göre ve nasıl hesaplanacağını göstermektedir.
Anılan maddeye göre "60. maddenin (A) fıkrasında yazılı şartları yerine getirerek yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya işten ayrıldığı tarihten önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş son 5 takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarları toplamı en yüksek olan 3 takvim yılına göre bulunacak ortalama yıllık kazancının 70'i oranında yıllık yaşlılık geliri bağlanır. Yaşlılık aylığı, yıllık yaşlılık gelirinin oniki de biridir.
Dava konusu olan olayda davacının 1.12.1976 tarihinden itibaren bağlanacak gelire esas ortalama kazancın tayininde esas olan yıllar içinde 1962, 1963 1964 yılları da bulunmaktadır ve son beş yılın en yüksek üç yılı ortalaması 1962, 1963, 1964 yılları kazançlarının ortalamasıdır.
Bu yıllar ise, 1698 sayılı Yasala belirtildiği gibi 1968 yılından eski yıllar olup 1.40 oranında katsayı ile çarpılarak esas alınması gerekir.
Nitekim Kurum'ca ilk kez gelir bağlanırken bu yöntem uygulanmış ve davacıya 1.12.1976 tarihinden geçerli olmak üzere gelir bağlanmıştır.
Bu bağlanan gelir yasalara ve mevzuata uygun olup, bunda herhangi bir hata bulunmamaktadır.
Kurumca sonradan 1962, 1963 ve 1964 yıllarına ait hizmetlerin 1912 sayılı Yasaya göre cari asgari ücret üzerinden borçlanıldığı, bu sebepten 1698 sayılı Yasa ile getirilen kat sayının bu yıllara uygulanmaması gerekçesi ile davacının aylığı başlangıçtan itibaren düzeltilerek azaltılmıştır.
Esasen ne 506 sayılı Yasada, ne de 1698 sayılı Yasa'da borçlanılarak ihya edilen hizmet sürelerinin gelire esas ortalamaya girmesi halinde yasa ile getirilen katsayının uygulanmayacağına dair bir hüküm yoktur.
Bu itibarla; 9.11.1979 tarih ve 1130801 sayılı kararının iptaline, davacıya ilk kez bağlanan yaşlılık aylığının uygun bulunması nedeneyle Kurum'un artaşmasının önlenmesine dair mahkemece verilen karar usule ve yasaya uygun bulunduğundan onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere göre davacı Kurum'un temyiz itirazlarının reddiyle usula ve yasaya uygun olarak mahkemece verilen hükmün ONANMASINA, 17.9.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.