 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/43
K: 1982/982
T: 24.12.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "men'i müdahale, ecrimisil ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (istanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın aktif husumet ehliyeti bakımından reddine dair verilen 13.2.1978 gün ve 1975/756 - 1978/81 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 17.5.1978 gün ve 1976/5963-5705 sayılı ilamıyla; (Dava konusu taşınmaz 1969 tarihinde, 775 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Hazine adına intikal gördüğüne göre belediyeye devri söz konusu olamayacağından ve Hazine'nin aktif husumet yetkisine sahip olduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi yolsuzdur) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı Hazine vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı Hazine (...tapuda adına kayıtlı taşınmazı davalının haklı bir nedene dayanmaksızın işgal ettiğinden söz ederek elatmanın önlenmesine ve işgal tazminatının davalıdan tahsiline...) karar verilmesini istemiştir.
Davalı (...davaya konu yerin belediye sınırları içinde ve gecekondu ıslah bölgesinde olduğunu, 775 sayılı Gecekondu Kanununun yürürlüğe girmesinden önce bu yerin mülkiyetinin mütegayyip eşhasta, Hazine'ye ve sonrada anılan Kanun gereğince belediyeye intikal ettiğini, hal böyle olunca artık davaya konu yer için davacı Hazine'nin dava açma hakkı olmadığını...) savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkeme yaptığı duruşma sonunda (taşınmazın mülkiyetinin 775 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 30.7.1966 tarihinde belediyeye geçmiş olduğunu ve o tarihte taşınmazın henüz Hazine adına tapuya tescil edilmemiş olmasını Hazine'nin bu iktisabını önleyemeyeceğine göre davacı Hazine'nin davasının aktif husumet yönünden reddine) karar vermiş, ancak karar özel dairece; (Dava konusu taşınmaz 1969 tarihinde; 775 sayılı Kanunu yürürlüğe girmesinden sonra Hazine adına intikal gördüğüne göre belediyeye devri söz konusu olmayacağı) gerekçesi ile bozulmuş ise de, mahkeme, eski kararda direnmiştir.
Dosyaya toplanan delillerden, davaya konu taşınmazın Simyon adına tapuda kayıtlı iken Simyon'un gaip olması sebebi ile mallarının idaresi için Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, 22.3.1954 gün ve 88/69 sayılı kararla adı geçene kayyım tayin edilerek taşınmazın mahkemece idare edilmesina başlandığı; on yılı geçen bir süre Simyon'un mallarının kayyım aracılığı ile mahkemece idare edilmesinden sonra Hazine'nin 23.12.1967 günlü isteği üzerine 15.4.1969 gün ve 976/244 sayılı kararla MK.nun 32, 34 ve 530. maddeleri uyarınca Simyon'un gaipliğine karar verildiği ve bu karara dayanılarak 9.5.1972 tarihinde taşınmazın Hazine adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu yönden taraflarla özel daire ve mahkeme arasında bir uyuşmazlık olmadığı gibi, 775 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra Hazine"ce iktisap edilen taşınmazların belediyeye intikal etmeyeceği hususunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlık (taşınmazın Hazine adına tapuya tescilinden önce, özellikle, 775 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 30.7.1976 tarihinden önce Hazine'nin davaya konu taşınmazı iktisap etmiş sayılıp sayılmayacağı) yönünde toplanmaktadır. MK.nun 530/1. maddesine göre, hayat ve mematı belli olmayıpta malları on seneden beri mahkeme marifetiyle idare edilen kimsenin gaipliğine Hazine'nin isteği üzerine hükmolunur. anılan madde uyarınca gaiplik kararının verilmesi için izlenecek usuli yol, MK.nun 32/g2. maddesinde yazılı olanın aynıdır. Ancak, gaiplik kararının hüküm ifade edeceği tarihi belirleyen MK.nun 34/3. maddesi hükmü ile gaipliğine hükmedilen kimsenin mallarının Hazine'ye ne zaman intikal edeceğine dair aynı Kanunun 530/2. maddesi hükmü aynı nitelikte olmadığından, bu iki hükmü kıyaslamaya ya da MK.nun 530. maddesinin 2. fıkrasının aynı Kanunun 32/2. maddesi gibi yorumlanmasına imkan yoktur. Sözü edilen Kanunu her iki maddesinde yazılı hükümler kendi konularında ayrı nitelikte olup, yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar da açıktır. Zira MK.nun 34/2. maddesi gaipliğe ilişkin kararın hükmü ifade edeceği zamanı belirlerken, aynı Kanunun 530/2. maddesi gaibin mallarının Hazine'ye ne zaman intikal edeceğini, kuşkuya imkan vermeyecek biçimde belirlemiş bulunmaktadır. MK.nun 530/2. maddesi hükmüne göre, gaipliğe hüküm için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibinin meydana çıkmaması halinde gaibin malları Hazine'ye intikal eder. Görülüyor ki malların Hazine'ye intikal tarihi, gaipliğin MK.nun 34/son maddesi hükmünde ifade edilen tarih olmayıp, aynı Kanunun 32/g2 ve sonraki maddeleri uyarınca usulen yapılan ilan süresinin bitimi tarihidir. Olayda, bu tarihi, usulen yapılan ilana rağmen hiçbir hak sahibinin çıkmaması üzerine Simyon'nun gaipliğine karar verildiği 15.4.1969 tarihi olmaktadır. Onun için gaibin mallarının Hazine'ye 15.4.1969 tarihinde intikal ettiğinin kabulü gerekir. Tescil işleminin gecikmeyle daha sonra yapılmasını ise olayda önemi bulunmaktadır.
Bu itibarla, özel daire bozma kararına uyularak, gaipliğine karar verilen Simyon'un mallarının 775 sayılı Gecekondu Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra Hazine'ye intikal ettiğinin kabulü ile davaya devam olunması ve tarafların iddia ve savunması hakkında toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı sebep ve düşüncelerle eski kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırıdır. O halde direnme kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.12.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.