 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/3046
K: 1981/611
T: 18.09.1981
DAVA : Taraflar arasındaki tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.4.1980 gün ve 692-451 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2.7.1980 gün ve 4962-7042 sayılı ilamı: (...Davacı ile davalı arasında kiranın arttırılması konusunda çekişme vardır. Bu çekişmenin yasal yollarla giderilmesi için gerekli girişimlerde bulunmak imkan dahilinde olduğu halde davacı sık sık kiralananın bulunduğu apartmana gelerek davalıya taciz etmektedir. Hatta bir defasında gece yarısından sonra davalının evine sarhoş vaziyette gelerek kavga çıkartmış, davalının eşinin fenalık geçirerek hastaneye kaldırılmasına sebebiyet vermiş ve sonuçta suç teşkil eden bu davranışından dolayı mahkemeye dahi düşmüştür.
Davalının kiralananı kötü kullandığı ve davacının kusurlu hareketleriyle sebebiyet verdiği olaylar dışında apartman dahilinde huzur ve sükunu bozduğu iddiası hiçbir suretle sabit olmamış, mahkemece de bu cihet kabul edilmiştir. B.K.nun 256. maddesi kiracıyı, komşuların ahenk ve huzurunu bozacak davranışlardan kaçınmakla mükellef kılmıştır. Kiracıya ait bu mükellefiyetin davalı tarafından ihlal edilmediği kesinlikle anlaşıldığına göre, tamamen kiralayanın tecavüz derecesine varan kusurlu tutumu ve davranışlarından dolayı tahliye kararı verilmesi 256. maddenin lafzı ve ruhuna ters düşer. Kusurlu bir kimsenin yarattığı bir sebepten dolayı tahliye davacı açması hakkın kötüye kullanılmasıdır. Kiracı, kiralananın davranışlarından rahatsızlık duyuyor ise kiralananı kendiğinden boşaltabilir.
Binnetice davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle davacının davasının dayanağını teşkil eden her iki vakıanın (yani kiralananı kötü kullanma ve apartman dahilinde huzur ve sükunu bozduğu olgularının) gerçekleşmediği bizzat bozulan mahkeme kararında da açıkca benimsenmiş bulunmasına, öte yandan dava dilekçesinde ileri sürülen ve davanın dayanağını teşkil eden, davanın temeli ve gerçek sebebini oluşturan vakıalarla hakim bağlı olup (HUMK 75/1), bu vakıaların dışına çıkamıyacağına ve ısrar kararında sözü edilen vakıaya dava dilekçesinde dayanılmadığına ve esasen sabit görülen olguların BK.nun 256. maddesi kapsamında sayılamıyacağına göre Hukuk Genel kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.9.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.