 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/2519
K: 1981/525
T: 19.06.1981
DAVA : Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 7. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.09.1979 gün ve 686-531 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.02.1980 gün ve 75-67 sayılı ilamı:
(... Dava konusu taşınmaz malın tapu kaydına göre 30/100 payı davacıya ve 70/100 payıda davalının bayii Turhan Fehmi Astam'a ait bulunmaktadır.
Tapudaki paydaşlar arasında bu yerin işletilmesi ile ilgili olarak kurulan adi ortaklık hakem kararı ile feshedilmiş ve hüküm Yargıtayca da onanarak kesinleşmiştir. 70/100 pay sahibi bu yerdeki bütün hissesini satış vaadi sözleşmesi ile davalı idareye satmayı vaad ederek, bir kısım bedeli de alıp zilyetliği de devretmiş bulunmaktadır.
Bu durumda 30/100 paya sahip bulunan davacı tarafın dava konusu yeri dava dilekçesinde ileriye sürdüğü gibi tek başına işletip gelir sağlaması mümkün bulunmamaktadır.
70/100 payı iktisap eden davalının da, dava konusu taşınmaz mal üzerindeki tesisleri davacının iddia ettiği gibi kar amacı ile işlettiği ileri sürülmediği gibi, böyle bir gelir sağladığı da saptanmamıştır.
Davacı taraf ihtara rağmen payı oranında yararlanmadan dolayı ancak kira esasına göre hesaplanacak bir haksız işgal tazminatını davalı taraftan isteyebilir.
Mahkemece, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde "hüküm tesisi doğru değildir." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, açıklanan gerektirici nedenlere, davacı ve ortağının bu yeri bizzat işletemeyecekleri ve ancak kiraya vermek suretiyle yararlanabileceklerinin anlaşılmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı İdare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.