 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/2420
K: 1981/745
T: 18.11.1981
DAVA : Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda; Polatlı İcra Tetkik merciince şikayetin reddine dair verilen 22.2.1979 gün ve 1979/163-24 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.10.1979 gün ve 1979/6868-7878 sayılı ilamı: (..Kollektif şirketle birlikte şeriklerin iflasına karar verilmiştir. Şerikler İ.i.K.nun 203. 205 ve T.T.K.nun 181 ve takip eden maddelerine göre, müflis şirketle şerikler hakkında ayrı ayrı masalar teşkili gerekirken, şirket için teessüs eden masanın şahıslar hakkında da işlem yapmasının doğru bulunmadığından bahisle şikayette bulunmuşlardır.
Şeriklerin daha evvel aynı konuda merciie yaptıkları ve numaraları temyiz olunan 22.2.1970 tarihli mercii kararında yazılı dosyaların tetkikinden; müflis şeriklerin İ.i.K.nun 203 ve 205. maddelerine göre şikayette bulundukları ve merciice olumlu ve olumsuz bir karar verilmediği, sadece satışın durdurulması isteğin hakkında red kararı verilmiş; Yargıtay'cada henüz satış yapılmadığından mercii kararının temyiz kabiliyeti olmaması sebebiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu itibarla 203-205. maddelere dayanan ihtilafın evvelce halledilip kesinleştiğinden bahsedilemez. İ.İ.K.nun 203. ve özellikle 205. maddelerine Kollektif Şirket ile şeriklerinin iflas işlemleri bir zamana tesadüf ederse, gerek şirket ve gerekse şerikler için ayrı ayrı masaların teşkil öngörülmüştür.
Tetkik konusu olayda ise, şirket hakkında masa teşekkül etmiş, bu masaya şerikler dahil edilmiştir. Bu husus anılan maddelere aykırıdır. Kanun koyucunun ayrı ayrı masalar teşkilini öngörmesinin sebebi, alacaklıların, şeriklerin mallarından alacaklarını tahsil edebilmesi, şirket masasından tahsil imkanı bulunmaması ile mümkün olacağındandır. Müflis; şirketin masasından şeriklerin şahıslara ait taşınmazların satışı mümkün değildir. Şerikler hakkında da ayrı bir masa teşekkül ettirilmesi, gerekli işlemlerin yürütülmesi şirket alacaklıların bu alacaklarının şerikin de masasına kayıt ettirmeleri, Şirket masasından alamadıkları alacaklarını müflis şerikten istemeleri gerekir. bu cihetler nazara alınmadan Şirket masasında şeriklerin şahsi mallarının satışına cevaz verecek şekilde ve şerikler için ayrı masa teşkilini zorunlu kılan sebep mevcut olmadığından bahisle şikayetin reddolunması isabetsiz..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İflas kararından, tasfiyenin sonucuna kadar çok çeşitli ve karmaşık işlemler yapılır. Defter tutulması, masa teşkili, iflas idaresinin seçimi, alacakların tesbiti, açılmış ve açılacak olan davaların takibi istihkak taleplerinin kabul veya reddi, alacaklıların sırasını tayini geçici ve kesin dağıtma gibi işlemlerin, her borçlu için ayrı ayrı yapılması zorunludur. Birden çok kişinin iflas işleminin bir arada yürütülmesinin imkansızlığı nedeniyle Kanun koyucu her müflis için ayrı masa oluşturulacağı hükme bağlanmıştır. (İİK. 203-205) Bu nedenle kollektif şirket için iflas masası kurularak ortakların iflas işlemlerinin de bu masa tarafından yürütülmesi kanun hükümlerine aykırıdır.
İ.İ.K.un 16. maddesi icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemlerle ilgilidir. Olayda icra ve İflas dairesinin yaptığı bir işlemin kanuna aykırılığı değilde, iflas masasının kuruluş şekline karşı itiraz edilmiş olduğundan, 16. maddedeki 7 günlük şikayet süresinin burada uygulanması düşünülemez. Diğer taraftan iflas külli bir tasfiye şekli olup, kamu düzeni ile de ilgilidir. Kamu düzeni ile ilgili işlerde ise şikayet süreye tabiideğildir.
Ancak şirket için kurulan iflas idaresi tarafından şirket ortakları hakkında da bazı işlemler yapılmıştır. Bu işlemleri yok sayıp geriye dönüş ve eski halin iadesi de imkansız hale gelmiştir. Bu nedenle İİK.nun 18 ve HUMK.nun 51. maddelerinden yararlanılarak benzetme yolu ile HUMK.nun 46. maddesi hükmünün uygulanması suretiyle şikayet tarihine kadar ki işlemleri geçeri saymak zorunluğu vardır.
Bu nedenle, şikayet tarihine kadarki işlemleri geçerli sayarak şikayet konusu işlemin iptaline ve ayrı masa kurulması talebinin kabulüne karar vermek gerekirken, şikayetin reddolunması ve bu kararda direnilmesi kanun hükümlerine aykırı olduğundan mercii kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarda yazılı nedenlerle 18.11.1981 tarihinde (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.