 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/2362
K: 1983/1317
T: 14.12.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "tapulama tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; SALİHLİ Tapulama Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.6.1979 gün ve 347-5 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 25.1.1980 gün ve 12402/561 sayılı ilamiyle; (... Tapulama tespiti tapu kaydına dayanılarak yapılmış, davacı taraf ise, ayrı bir tapu kaydına dayanmıştır. Bozma kararında sonra mahkemece Hazine dışındaki tarafların yaptıkları sulhe değer verilmek suretiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa Hazine davaya katılıp taraf sıfatını kazandığı cihetle sulh Hazineyi bağlamıyacağı gibi, Tapulama davasında yapılan sulhlar Tapulama Kanununun 54. maddesinin uygulanmasını engellemez. O halde mahkemece sulh ile bağlı kalınmayarak önceki günlü bozma kararında belirtildiği üzerine Hazine dışındaki tarafların dayandıkları tapu kayıtları yerine uygulanmalı ve kayıt miktar fazlası yönünden Hazinenin öne sürdüğü iddialar değerlendirilmeli ve Hazinenin ya da bir üçüncü kişinin hakkı bulunmadığı sonucuna varıldığı takdirde taraflar arasındaki uyuşmazlık sulh koşullarına göre çözümlenmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı Hazine vekilleri.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara göre, Özel Daire ilamında öngörülen bozma nedenleri yerindedir.
Öte yandan, dayanılan tapu kayıtlarında kuzey yönde Koca Çay sınır gösterilmiştir. Kuzey yöndeki Koca Çayın, tapu kayıtlarının tesis tarihindeki yeri araştırılmamıştır. O halde Koca Çayın, tapu kayıtlarının tesisi günündeki yeri jeolok uzman bilirkişi marifetiyle tesbit edilmeli ve Koca Çay'dan sonra gelen taşınmazlara ait tapulama tutanakları ve onların dayanağı olan kayıt ve belgeleri getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kayıt ve belgelerde çay yönünün ne tür ve kime ait taşınmaz yeri olarak sınır gösterildiği araştırılmalıdır. Çünkü, dere, çay, çit hendek gibi sınır yerleri kişilere ait taşınmazları ayırıyor, o kişilerin kayıtlarında ortak sınır olarak gösteriliyor ya da ortak sınır olduğu saptanıyor ise, kişiler arasında tecavüz uyuşmazlığı bulunmadığı takdirde, o sınırlar değişmez sınır olarak kabul edilir. Ancak çay, çit, hendek gibi sınırların daralttırılması suretiyle bitişik taşınmaz malikleri veya üçüncü kişiler tarafından tecavüz bulunduğu takdirde, ancak bu durumda Hazine hakkı söz konusu olabileceği düşünülmeli, keşfi ve uygulamayı izlemeye, bilirkişi düşüncesini denetlemeye olanak verecek ve tüm taşınmazların ve uygulanan tapu kayıtlarının gün ve sayısını ve sınırlarını gösterir biçimde uzman bilirkişiye birleşik kroki yaptırılmalı ve deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu yönlerin dahi gözetilmemesi isabetsizdir.
O halde, yukarıda ve Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekillerin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarda gösterilen sebeplerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.12.1983 gününde, oybirliği ile karar verildi.