 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/1908
K: 1983/210
T: 02.03.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "Prim İtiraz Komisyonu kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.6.1979 gün ve 1978/578 E. 1979/259 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 18.10.1979 gün ve 5417-8329 sayılı ilamiyle; (...Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekili için karşı taraf maktu değil nisbi tarife üzerinden ücret yükletilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde maktu tarife üzerinden ücret takdiri Usul ve Kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden : 1 - Davacı SSK vekili. 2 - Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Prim İtiraz Komisyonu kararının iptali isteğine ilişkindir. Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Özel Daire, yukarıda metni aynen alınan ilamiyle, "davacı Kurum'un tüm temyiz itirazlarının reddine; hükmün, sadece vekalet ücreti yönünden ve davalı yararına bozulmasına" karar vermiş; ancak, mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Görülüyor ki, davacı Sosyal Sigortalar Kurumunun temyiz itirazları Özel Dairece reddedilmiş ve hüküm davacı Kurum yönünden kesinleşmiştir.
O halde, davacının kesinleşmiş yönleri amaç tutan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
Davalı vekilinin temyizine gelince; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kanıtlara, Özel Daire bozma ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle, Prim İtiraz Komisyonu kararının kısmen iptaline karar verilmesi halinde ise, kararın iptal ve onanmış olan kesimlerinin ilişkin bulunduğu prim borcu miktarları nazara alınmak suretiyle nisbi avukatlık ücreti takdiri gerekmesine; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasının da bu doğrultuda bulunmasına (HGK. 4.6.1976 gün, 1976/9-1994 E. 1976/2184 K. HGK. 18.5.1977 gün, 1976-10-1852 E. 1977/488 K. HGK. 15.6.1977 gün, 1976/10-1910 E. 1977/605 K.) göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle:
1 - Davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,
2 - Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.3.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.