 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/1702
K: 1982/932
T: 28.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 7. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.7.1978 gün ve 58/683 sayılı kararın incelenmesi davalı vekil tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.1.1979 gün ve 13626/1300 sayılı ilamiyle (..Davacı fazla çalışma ve tatil parası istemiştir. Davalı cevabında davacının fazla mesaisi olmadığını ve esasen kendisine tebligat yapılarak, fazla mesai yapmamalarını, şayet fazla mesai yapılması gerektiği takdirde bunun işverene haber verileceğini bildirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Gerçekten davacı şahitleri fazla mesai yapıldığını; davalı şahitleri de yapılmadığını beyan etmişlerdir.
İşveren davacıya yazılı olarak fazla mesai yapılmamasını bildirmiştir. Bu durumda işin mahiyeti ve çalıştırılan işçi adedi gözönünde tutularak bu yerde fazla mesai yapılmasını gerektirir bir iş olup olmadığının, varsa süresinin bilirkişi aracılığıyla tesbit ettirilmesi, delillerin bundan sonra takdir olunması gerekirken eksik inceleme ile günde 3 saat fazla mesaiye hüküm verilmesi bozmayı gerektirir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : 1 - Yerel mahkemece verilen ilk karar davacı tarafından temyiz edilmemiş ve böylece bu karar davacı taraf yönünden kesinleşmiştir. Bu durumda davacı vekilinin artık direnme kararını temyize hakkı yoktur. O halde, davacı, vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2 - Her nekadar Özel Daire bozma ilamında (.. İşin niteliği ve çalıştırılan işçi adedi gözönünde tutularak, bu işyerinde fazla mesai yapılmasını gerektirir bir durum bulunup bulunmadığının ve varsa süresinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi..) gerektiğinden söz edilerek ilk hüküm bozulmuş ise de, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda gerekli soruşturma ve incelemenin yapıldığı ve özellikle bilirkişi tetkikatı yapılarak, bilirkişinin sözleri doğrultusundan hüküm oluşturduğu dosya muhteviyatından anlaşılmaktadır. O halde mahkemenin bu konuda vaki direnme kararı yerindedir. Ancak işin esasının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : 1 - Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan sebepten dolayı, davacı vekilinin direnme kararına karşı vaki temyiz dilekçesinin reddine, istek olursa temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine,
2 - Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve fakat işin esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine 28.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi. 0