Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/1272
K: 1981/343
T: 01.05.1981
DAVA : Taraflar arasındaki takibe itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 13.12.1978 gün ve 392-328 sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22.3.19779 gün ve 2267-2482 sayılı ilamiyle, (..T.T.K.nun 690. maddesi yolu ile aynı kanunun 592. maddesi gereğince tanzim tarihinin sonradan atılması senedin kambiyo vasfını etkilemez. Tedavüle çıkarılmadan veya çıkarılırken tanzim tarihinin atılmasında yasaya aykırılık yoktur. Borçlununun, tanzim tarihinin aradaki anlaşmalara aykırı olarak sonradan atıldığını İcra İflas Kanunundaki belgelerle isbat edilmesi gerekir. Bu cihetler nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Alacaklı vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, dayandığı gerekirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Alacaklı vekili avukat (B.C.)'in temyiz itirazlarının kabulü ile, Direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.5.1981 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Çoğunluk görüşü, sadece borçlu imzası taşıyan, başka hiç bir kaydı ihtiva etmeyen bir poliçe veya bonunun geçerli olarak tedavüle çıkarılabileceği, keşide tarihi de dahil noksan kayıtların sonradan tamamlanabileceği sonucuna müncer olmaktadır.
Oysa TTK'nun 583, 592, 688 ve 690. madde aracılığıyla yine 592. maddeleri çoğunluk görüşünün aksine hükümler ihtiva etmektedir. TTK'nun 583 ve 688. maddeleri poliçe ve bonoların hangi unsurları havi olmaları gerektiğine işaret etmiş, ancak 584 ve 689. maddelerde bazı unsurları diğerlerinden daha önemli olarak benimsemiş ve bu unsurlar bulunmadıkça bu senetlerin poliçe ve bono niteliğini haiz olmayacakları açıkça belirtilmiştir. Noksanlığı senetdlerin niteliğine etki yapan bu unsurlar arasında senedin tanzim edildiği tarih, yani keşide tarihi de mevcuttur. Diğer bir deyimle, düzenlendiği tarihte keşide tarihini ihtiva etmeyen bir senet, TTK'nun 583 ve 689. maddeleri gereğince, poliçe ve bono olarak kabul edilemez. Keşidecinin (borçlunun) elinden çıktığı anda poliçe veya bono niteliğini haiz olmayan bir belgenin alacaklı veya üçüncü bir kişinin fiiliyle sonradan poliçe veya bono niteliğini kazanamaz. TTK'nun 592. maddedeki "açık poliçe" hükümleri de yanlış yorumlanmıştır. Maddede "Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe ..... doldurulursa..." denilmektedir. Yukarıya aldığımız madde hükmü bölümünden, t8edavüle çıkarılırken senedin poliçe veya bono olması lazım geldiği açıkca anlaşılmaktadır. TTK'nun 592. maddesi, tedavüle çıkarılırken 584 ve 689. maddeler gereğince asgari unsurları, yani senedin poliçe veya bono olarak kabul edilmesi için mevcudiyeti lüzumlu olan unsurları ihtiva eden ve fakat diğer unsurları muntevi bulunmayan senetlerde, tanzim sırasında bulunup bulunmaması senedin niteliğini etkilemeyen unsurların sonradan tamamlanabileceği şeklinde anlaşılmalıdır ve maddenin de amacı budur.
Bu nedenlerle, olayda olduğu gibi, düzenlendiği anda tanzim tarihi olmayan bir senet poliçe veya bono niteliğini haiz olamaz ve bu noksanlık sonradan tamamlanması olanaksız eksiklikler olup sonradan bu noksanlıkların giderilmesi senede poliçe veya bono niteliğini kazandıramayacağı cihetle böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin iptaline ilişkin mercii kararı doğru olup bu kararın onanması gerekeceği kanaatiyle çoğunluk görüşüne karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini