 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/1264
K: 1983/175
T: 23.02.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İSTANBUL Asliye 12. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.2.1978 gün ve 600-23 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 3.4.1979 gün ve 8808-4533 sayılı ilamı: (... Yerel mahkemece duruşma sırasında verilen karar uyarınca mahallinde yapılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen ve (binanın hasar bedeli ile kira yoksunluğuna ilişkin bulunan) 28.6.1976 günlü bilirkişi raporuna davacının itiraz etmediği ve tesbit edilen zararın kapsamını benimsediği ve kabul ettiği ve daha ileri giderek bu rapora karşı davalı tarafça ileri sürülen itirazların yersiz olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Böylece davacı az yukarıda anılan rapora itiraz etmemek suretiyle, bu raporda tesbit edilen zarar kapsamı yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak durumu doğmuştur. Bu itibarla gerek mahkemenin ve gerekse davacı tarafın bu raporla kesin surette bağlı olması gerekir. 28.6.1976 günlü rapora sadece davalı itiraz ettiğine göre, daha sonra yapılan bilirkişi incelemesinde zarar daha yüksek bir miktara ulaşsa dahi, mahkemece usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek ilk raporda gerçekleşen miktarlarla sınırlı ve bağlı kalmak üzere karar verilmek gerekirdi. İlk raporda zarar hesabı yanlış bir yöntemle yapılmış olsa dahi, yine de bu usuli kurala uyulmak gerekecektir. Mahkemenin buna rağmen bu temel usul kuralına aykırı olarak 24.10.1977 günlü raporu esas almak suretiyle fazla tazminata hükmetmiş olması bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR :Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA 23.2.1983 gününde oybirliği ile karar verildi.