 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1980/11-1871
K: 1980/2309
T: 17.10.1980
- TESPİT VE İPTAL DAVASI ( Anonim Şirket Genel Kurul Kararı )
- ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ İPTALİ DAVALARI ( Verilen Süre İçinde Teminatın Yatırılmaması )
- TEMİNATIN YATIRILMAMASI ( Hakimin Davacı Tarafın Mahkemede Hazır Bulunmadığının Kabulü )
- DAVAYA GIYABINDA DEVAM EDİLMESİ ( Davanın Reddinin İsabetsiz Olması )
1086/m.409,98,99
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit ve iptal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir Asliye 2. Hukuk mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.11.1978 gün ve 977/558 - 604 sayılı kararın incelenmesi davacılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2.7.1979 gün ve 979/3648 - 2483 sayılı ilamı: "... T.T.K.nun 381/son maddesi teminat gönderilmemesinin sonuçlarını belirtmemiştir... verilen süre içinde teminat yatırılmazsa hakim, davacı tarafın mahkemede hazır bulunmadığını kabulle, davalının isteği üzerine ya davacı tarafın gıyabında davaya devam edecek veya dava başvurmaya bırakılacaktır. Ancak her halukarda davanın reddi olunaksızdır gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Anonim Şirket Genel Kurul kararlarının iptali için açılacak davalar önceden teminat verilmesi koşuluna bağlı değildir. Ancak, mahkeme şirketin talebi üzerine, şirketin muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. ( T.T.K. 381/son fıkra )
Mahkemenin, tayin ve takdir ettiği teminatın ne zaman verileceği, verilmediği takdirde ne işlem yapılacağı konusunda T.T.K.nun da bir açıklık yoktur.
O halde H.U.M.K.nun 1. bap, 8. fasıl hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Teminata ait istem esasa girişilmezden evvel yapılmalıdır. Hakim tarafından tayin olunan müddet içinde teminat verilmezse davacı mahkemede hazır bulunmamış addolunur. ( H.U.M.K. 98, 99 )
Bu kabil davaların, T.T.K.nun 1460. maddesinde belirtildiği üzere basit yargılama usulüne tabi olması bu işlemin yapılmasına engel değildir. Davalı Şirket davayı takip ettiği takdirde davacının yokluğundan davaya devam edilerek sonucuna uygun karar verilmesi icabeder.
Bu itibarla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA 17.10.1980 gününde oybirliği ile karar verildi.