 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/46
K: 1980/170
T: 31.03.1980
DAVA : Türk Ceza Kanununun 423 ncü maddesinde yazılı suçun oluşabilmesi için mağdurenin ergin olması ve kızlık bozulmasının yanında evlenme vaadinin kesin suretle sübutu gereklidir.Yani her olayda failin mağdureyi alacağım diye kandırdığına ve bunun sonucu kızlığın bozulduğuna dair kesin delillerin mevcudiyeti gereklidir. Örneğin nişanlanma, evlenmek için evlenme memurluğuna başvurmak, müstakbel ev için birlikte eşya satın almak, gibi işlemler, hukuken evlenme vaadini tazammun eder. Bundan başka evlenme vaadinin kızlık bozma olayından önce yapıldığı ispat edilmedikçe mahkumiyete hükmedilemiyeceği, Ceza Genel Kurulunun 8.6.1970 gün ve 5/372-223 sayılı ve daha bir çok kararları ile belirlenmiştir.
Bu ilkelerin ışığı altında olayımıza baktığımızda; bünyesinde tutarsızlık taşıyan mevcut şahadet, sanıkla mağdure arasındaki duygusal ilişkileri ve evlenme vaadini mağdureden naklen anlatmaktan ve telefon konuşmalarına tanık olmaktan ibaret bulunduğu ve sanığın cimadan önce mağdureyi alacağım diye kandırdığı iddiası, inandırıcı nitelikte başka bir delille doğrulanmadığı görülmektedir.
SONUÇ : Açıklanan şu hale ve T.C.K.nun 423/1 nci maddesinde yazılı suçun maddi ve manevi unsurlarının olayımızda oluşmadığına göre özel daire bozma nedeni yerinde olup uyulması lazım gelirken toplanan delillere ters düşen bzı gerekçeler ileri sürülerek ilk hükümde direnmeye karar verilmesi yasaya aykırı görüldüğünden sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.