Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/456
K: 1981/37
T: 09.02.1981
DAVA : 6136 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Fahri'nin hükümlülüğüne dair (Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.7.1980 gün ve 258/440 sayılı hükmün sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 4.11.1980 gün ve 445/598 sayılı son hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşuluda yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 16.12.1980 gün ve 8/8208 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 6136 sayılı Yasanın 2249 sayılı Yasa ile değişik 13/1. maddesine aykırı davranıştan sanık Fahri'nin anılan Yasanın 13/2 ve TCK.nun 13. maddesi uyarınca 4 sene 2 ay hapis ve 20833 lira ağır para cezası ile hükümlülüğüne ve suç eşyasının zoralımına ilişkin hükmü özel daire
1) - 6136 sayılı Yasaya konu suçların 2249 sayılı Yasanın ek 2. maddesinde yazılı ayrıcalık ve özellikler gereği 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre soruşturulup kovuşturulması zorunlu iken, kamu düzeni niteliğindeki usule ilişkin ve her aşamada öngörülebilecek bu kuralın uygulanmaması,
2) - 6.6.1980 gülü ekspertiz raporunda seri ateşli olmadığı" kesinlikle belirlenen tabancanın tam otomatik ve yasal anlamda vahim bir niteliği bulunmadığı çapının 9 mm. olmasının dürbünlü, seri ateşli veya uzun namlulu silahlardan olması ve vahim sayılmasını gerektirmeyeceği gözetilmeden, 6136 sayılı Yasanın 2249 sayılı Yasayla değişik 13/1. maddesi yerine 13/2. maddesi ile hüküm kurulması) isabetsizliğinden bozmuş, yerel mahkeme ise, 3005 sayılı Yasanın uygulanması için sanığın yakalandığı aynı gün veya ertesi günü iddianame ile mahkemeye sevkinin gerektiği buna rağmen 6.6.1980 günü yakalanan sanık sulh ceza hakimliğine sevk olunarak tutuklanmış dava 9.6.1980 tarihinde açılmıştır. C. Savcısının usule uymayan bu davranışı nedeniyle duruşma en yakın güne bırakılarak yürütülmüş ve üküm kurulmuştur. Yapılan yargılamada 3005 sayılı Yasaya uymayan hiçbir usulü işlem yapılmamıştır. Diğer taraftan vaki bozmanın gereğini de yerine getirme olanağı mevcut değildir.
Esasa ilişkin ikinci bozmaya gelince : Yüksek daire 6136 sayılı Yasanın 13/2 fıkrasının uygulanması koşulunu silahın anılan Yasanın 12/4 fıkrasında belirlenen silahlardan olmasına bağlamaktır. 13/2. madde hem 12/4. maddedeki silahlardan söz edilmiş hemde bu silahlardan ayrı olarak "silah ve mermilerin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halide" ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir. Ekspertiz uzmanı suç konusu tabancanın seri ateşli olmamakla beraber, mekanik yapısı, çapı, kullanılan fişek türü, fişek kapasitesi etki gücü ve tesir mesafesi gibi özellikleri itibariyle ve bu nitelikleri bakımından kısa namlulu silah türleri içerisinde vahim olarak vasıflandırılması ve 6136 sayılı Yasanın 13/2 maddesi kapsamına girmesi gerekeceği yolunda açıklamada bulunmuştur. Tabanca şarjörü normal tabanca şarjöründen kat daha fazla kapasitededir. Normal tabancalar normal fişek attığı halde bu tabanca Barabellun tipi fişek atmaktadır. Hal böyle olunca tabanca ve mermilerinin vahim nitelikte olduğunun kabulü gerekir, görüşüyle önceki hükümde direnmiştir.
1 - 6136 sayılı Yasaya konu suçların 2249 sayılı Yasanın ek 2. maddesinde yazılı ayrıcalık ve özellikler gereği 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre soruşturulup kovuşturulacağı zorunlu olup, kamu düzeni niteliğindeki usule ilişkin ve her aşamada öngörülmesi gerekli bu kurala uyulmalıdır.
2 - Sanık Fahri'nin yakalanan Browing marka otomatik 13 fişek kapasiteli tabanca için; İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli uzman (M.K.) nin 6.6.1980 gününde düzenlediği raporda ".. tabanca 6136 sayılı Yasanın 2249 sayılı Yasayla değişik 12/4. maddesinde belirtilen seri ateşli silahlardan değilse de, sözü edilen Yasanın 13/2. maddesinde yazılı ya da diye başlayan düzenlemeye göre, 9 mm. çaplı fişek türü, etki mesafesi, fişek kapasitesi gibi nedenlerle kısa namlulu silah türleri rasında nitelik bakımından VAHİM olduğu ve tabancanın Yasanın değişik 13/2 maddesi kapsamına gireceği.." yazılı bulunmaktadır.
Mahkeme raporda yazılı bu düşünce doğrultusunda ve maddenin sözcüğüne dayalı bir uygulama yaparak sanığı yasanın değişik 13/2. maddesine göre cezalandırmış, özel dairece yapılan inceleme sonunda hüküm; eylemin yasanın 13/2 değil 13/1 maddesine uygun bulunduğu yolunda bozulmuştur.
Mahkeme sözü edilen maddede yazılı ve -ya da - diye başlayan düzenleme doğrultusunda eski uygulamasında direnmiştir.
VEHAMET sözcüğü büyük tehlikeyi-korkuyu vurgulayan bir kapsamı içerir, yasanın 12/4. maddesinde yazılı silah ve tabanca türleri açıklanmış ve benzerleri denilerek bu ölçülere bağımlı kalmak kaydıyla silah tür ve niteliklerine bir ölçüde esneklik getirilmiştir.
Yasanın 13/2. maddesinde yazılı-ya da - diye bağlayan düzenleme; genelde yasanın amaçladığı VEHAMET sınırlamasını, önem sıralamasını bozan ve yeni bir vehamet türü üreten niteliğe dönüşmüştür.
VEHAMET türleri üretecek bu hüküm, ülke çapında uygulama birliğini bozucu görülmüş ve bu zorunlu yargısal görüş, gerekçesiyle, Hükümet tasarısı, Senato-Meclis tutanaklarının incelenmesinden kaynaklanmıştır. Örneğin Hükümet tasarısı ve gerekçesinde maddenin böyle bir düzenlemeyi içermediği VEHAMET'in sadece sayısallığa bağlı tutulduğu halde Senato-Meclis görüşmelerinde nedeni ve gerekçesi açıklanmamış bir ekleme ile yukarıda sözü edilen "ya da nitelik" sözcükleri madde içerisine alınmıştır. Böylece önem sıralamasını dağıtan, uygulama birliğini bozan, kişiye ve bilirkişiye, uzmanlık derecesine göre değişken ve üretken uygulamalara yol açacak sakıncalar yaratılmıştır.
Elbet alışılmış sıradan tabancalar, silah yapımcılarının yarışması gereği, fiziksel yapısı, pahası, çap ve kapasite özellikleri bakımından kendi aralarında da bazı farklı etkileri taşıyabilirler.
Ama genelde bu tabancalar bir kategoride toplanan, gerektiğinde ruhsat alınabilen tabancalar türündendir. Etki açısından bunlar Yasanın 12/4. maddesinde yazılı olanlar veya benzerlerinden değildirler. Diğer taraftan 12/4. maddesinde yazılı olanlara bağımlı benzer silahlar açısından uygulamada bir duraksama olduğunda VEHAMET niteliğinin, Adli Tıp Meclisi Fizik Bölümü'nden alınacak düşüncelerle saptanması uygulama birliği için gereklidir.
Özel daire ve Ceza Genel Kurulu adalet ölçülerinde benzer sonuçlar almayı önde görerek nitelikte VEHAMET'i sadece 12/4. maddede yazılı sınırlar içerisinde benimsemiş ve bunu ülke çapında uygulama birliğini sağlama görevi işlevinin yasal gereği saymıştır.
Bu arada Yasanın 13/2. ve 4. fıkralarında mermiler için sözü edilen VEHAMET ölçüsü sadece sayısallıktan kaynaklanmalıdır. Esasen yasanın 12/4. maddesinde de ".. her türlü mermilerin sayısal açıdan vahim olması.." denilerek konuya mermiler bakımından açıklık getirilmiştir.
Aksi halde "tüfek veya seri ateşli, kısa sürede çok sayıda ve etkili biçimde mermi atabilen otomatik tüfek veya tabancalarla" bunların sadee birkaç mermisini bulunduranlar aynı ceza yaptırımı içinde kalacaklardır.
Bu nedenler ve açıklamalar doğrultusunda direnme kararı bozulmalı ve sanık hakknda 6136 sayılı Yasanın değişik 13/1. madde ve fıkrasında göre uygulama yapılmalıdır.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulüne ve direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün istek gibi (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 9.2.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini