 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/344
K: 1980/401
T: 01.12.1980
DAVA : Zorla ırza geçmek ve kızlık bozmaktan sanık Mahmut'un hükümlülüğüne dair Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.5.1979 gün ve 73/38 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
Direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 8.4.1980 gün ve 18/32 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 22.9.1980 gün ve 5/2769 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Zorla ırza geçmek ve kızlık bozmaktan sanık Mahmut'un TCK.nun 423,62 ve 647 sayılı yasanın 4/1. maddesince cezalandırılmasına ilişkin hükmü özel daire : Müdahil 13.3.1978 günlü şikayet dilekçesinde, sanığın silah tehdidi ile zorla ırzına geçtiğini iddia etmiş, aşamalarda bu şikayetini aynen tekrarlamış, son oturumda ise gerek olay öncesi, gerekse olay sonrası sanığın kendisine evlenme vaadinde bulunmadığını bildirmiş olup, böylece müdahilin C.Savcılığındaki yazılı ve sözlü şikayetleri TCK.nun 423. maddesinde gösterilen evlenme vaadiyle kızlık bozma suçunu kapsamadığı halde, sanığın bu suçtan dolayı cezalandırılması isabetsizliğinden bozmuş yerel mahkeme ise mağdurenin şikayet dilekçesinde sanığın seni alacağım dedikten sonra silah tehdidi ile ırzına geçtiğini ileri sürmesindeki amacının ailesi ve çevresinde kendisini mazur göstermek olduğunu evlenmek vaadiyle ırzına geçilmesinden dolaylı yollardan bahsederek bu husustaki şikayet iradesini açıkladığını ileri sürerek önceki hükümde direnmiştir.
Dosya kapsamına ve bilhassa müşteki Fatma'nın aşamada değişiklik göstermeyen iddiaları ile 13.3.1978 günlü şikayet dilekçesi ve aynı günlü C.Savcılığına yaptığı şikayete ilişkin tutanağa göre; sanığın öncelikle mağdureye evlenme teklifinde bulunarak kendi evine davet ettiği bu niyet ve kasıt altında onun kızlığını bozduğu anlaşılmaktadır. Müşteki bu oluşta kendisini haklı göstermek çevrede kötü bir intiba bırakmamak düşüncesiyle bir tertib içerisine girmiş ve sanığın zorla ırzına geçtiğini elinde tabanca bulunduğundan korktuğunu, bu nedenle vücudunda cebir hasarı olmadığının hatta yastığı ağzına bastırdığından imdat isteyemediğini şikayetine eklemiştir.
CMUK.nun 151/4-5. maddesinde takibi şikayete bağlı olan suçlarda bu şikayet yazı ile veya bir zabıt varakasında dercedilecek beyan ile gerek mahkemeye ve gerek C.Savcılığına yapılabileceği gibi, yazı ile olmak şartıyla yukarıda gösterilen makamlara da yapılabilir... Ceza Kanununda yazılı şikayet ve şahsi iddia tabirleri bir olup aynı hükümlere tabidir. Hükmü yer almıştır. TCK.nun 425. maddesinde ise 421, 422, 423. maddelerde muharrer fiillerden dolayı takibat icrası şahsi davaya bağlıdır. Hükmü ile TCK.nun 423. maddesindeki her kim 15 yaşını dolduran bir kızı alacağım diye kandırıp kızlığını bozarsa 6 aydan iki seneye kadar hapsolunur yolundaki yasak eylemin kovuşturmasının yazılı şikayete bağlı olduğu gösterilmiştir.
Müştekinin verdiği 13.3.1978 günlü şikayet dilekçesinde ve aynı tarihte C.Savcılığına vaki başvurusu üzerine düzenlenen şikayet tutanağında TCK.nun 423. maddesi uyarınca kovuşturma yapılması hususunda bir şikayet iradesinin açıklandığı açıkca görülmektedir. Mağdure bu şikayetinde ailesi ve çevresi yanında kendisini haklı göstermek çabası ile sanığın evlenme vadine sonra zor ve tehditte bulunduğunuda eklemiştir.
Bu itibarla müştekinin dilekçesi usulüne uygun bir şikayeti içerdiği cihetle usule ilişkin direnme doğru bulunduğundan esasın ve temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle usule ilişkin direnme doğru bulunduğundan esasın ve temyiz itirazlarının incelenmesi için dava dosyasının Yargıtay 5. Ceza Dairesince gönderilmek üzere C.Başsavcılığına tevdiine 1.12.1980 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.