 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/207
K: 1980/305
T: 29.09.1980
DAVA : Oluşa, dosyaya ve delillere göre; Maktul Salih Akbaba, olay günü saat 08.00 sıralarında Eber Gölü kenarında kendi ayırdıkları sahada beklemekte iken sanıkların da olay yerine geldikleri, maktulün sanıkların kendisine ait yere kamış biçmeye geldikleri zannı ile (buraya kamış biçmeye mi geldiniz?) diyerek küfür edip elindeki av tüfeğini onlara tevcih etmesi üzerine silahlı olan sanıkların da kamış biçmeye değil, kayıklarını aramaya geldiklerini söyledikleri, bu yüzden aralarında kavga çıktığı ve birbirleriyle karşılıklı vuruşmaya başladıkları, bu sırada sanıklardan Hüseyin Tuncel'in hamili bulunduğu av tüfeği ile yakın mesafeden bir el ateş ederek maktulü sağ ayağından yaraladığı, hastaneye kaldırılan maktulün aldığı bu yara nedeniyle öldüğü anlaşılmaktadır.
Olayın yukarıda açıklanan oluş biçiminde de görüleceği gibi, maktulden gelen iki haksız hareket bulunmaktadır. Maktul, her üç sanığa karşı küfür etmiş, silah çekip tevcih etmiştir. Olay anını gören tanık bulunmadığına göre, sanıkların aksi sabit olmayan savunmalarını kabul zorunluluğu vardır. Maktulün belirlenen eylemi, sanıkların eylemine oranla ağır haksız tahrik niteliğindedir.
Nitekim Özel Daire kararında, maktulün bu eylemi fer'i failler Latif ve Musa Tuncel lehine ağır tahrik kabul edilmiş, ancak asli fail Hüseyin Tuncel hakkında TCK.nun 51/1. maddesi uygulanarak indirim yapılan hükmün onanmasına karar verilmiştir. Böylece ortada çelişkili bir durum hasıl olmuştur. Maktulün ağır haksız tahrik niteliğindeki eylemi her üç sanığa karşı olduğuna göre hiçbir ayırım yapılmaksızın bütün sanıklar lehine ve bu arada sanık Hüseyin tuncel hakkında da TCK.nun 51/2. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Bu nedenle C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile sanık Hüseyin Tuncel hakkındaki hükmün onanmasına ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.4.1980 gün ve 373-1827 sayılı kararının kaldırılmasına, sanık Hüseyin vekilinin temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya uygun görülmeyen yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan bir üye; maktulün mücerret küfür etmek ve silah çekip tevcih etmek biçiminde oluşan eyleminin adi tahrik niteliğinde olduğunu belirterek itirazın reddi gerektiği yolunda oy kullanmıştır.