Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1980/204
K: 1980/303
T: 29.09.1980
DAVA : Yaralamak suçundan sanık Gülsever'in hükümlülüğüne dair Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.11.1979 gün ve 165/232 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 19.8.1980 gün ve 39/34 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ve sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş sanık yönünden koşuluda yerine getiriliş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 13.5.1980 güne ve 1/1808 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Yaralamak suçundan sanık Gülsever'in TCK.nun 456/3, 457/1, 461/son, 59. maddeleri ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm; özel dairece sanığa ait tek katlı evin giriş kapısının muhkem olmadığı, pencerelerin sağlam olan korkuluklarının suni vasıtalarla ortadan kaldırılarak içeri girilmesinin mümkün olduğu ayrıca dışardan ev içerisine patlayıcı madde ve silah atılmasının imkan dahilinde bulunduğu bilirkişi mütalaası ile tesbit edilmiştir. Olay gecesi mağdurun, sanığa ait bina mutfak penceresine vurduğu, daha sonra da pencere demirlerini sarstığı bir gün önce tehdit mektubu alan ve korkuya kapılan sanığın mağdurun eve girmesini önlemek maksadiyle hamil bulunduğu av tüfeğiyle istediği vücut nahiyesini hedef seçme imkanına sahip olmaksızın yaptığı tek atışla onu yaraladığı dosya münderecatından anlaşılmıştır.
Bu durumda evde yalnız olan ve yardımdan mahrum bulunan sanığın içinde bulunduğu ruh haletide nazara alınarak emniyeti şahsiyesine yönelen ve ciddi bir korku tevlit eden tecavüzü def için suçu işlediğinin kabulü ile hükkünda TCK.nun 461/2. maddesinin tatbiki gerekirken bazı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise, mağdurun hiçbir suretle sanığın evinin müştemilatına girmediği mağdurun beliren eyleminin sanığın evinin arka tarafındaki müştemilat olmayan boşluktan ara sokaktan eliyle evin damına taş atmak, duvara ve mutfak penceresine vurmak, aynı pencerenin muhkem korkuluk demirlerini sarsmaktan ibaret olduğu ve bu eylemleri icra ederken hiç bir vasıta kullanmadığı, 461/2. maddenin uygulanabilme koşullarından birisinin de vasıta ile saldırı şartı bulunduğu, mahkemenin emsal içtihadı da dayanarak saldırının mutlaka vasıtalı olması gerektiğini kabul ettiğini gerçekten vasıtanın bir fiilin yahut bir işin icrasının kolaylaştırılması istenilen neticenin istihsali bakımından insana yardımcı araçlar olarak kabulü biçiminde görüş gözönünde bulunduğundan insanın müceret kendi el, kol, bacak gibi zaten doğruca kendisinde bulunan bu uzuvların ve maddi gücünü vasıta olarak kabulünün düşünülemiyeceği...vs. belirtilerek önceki hükümde direnilmiştir.
Dosyaya oluşa ve delillere göre: Olay gecesi saat 22 sıralarında sanık, kocasını evde olmadığı için az önce uyuttuğu küçük çocuğu ile yalnız olarak ücra bir mahalde gecekondu semtindeki tek katlı evinde bulunduğu sırada, mağdur Halil İbrahim Gülünç'ün evin kuzeyindeki aralığına gelerek evin damına taş atması, evin arka duvarına ve mutfak penceresine vurması, daha sonra da mutfak pencerisinin korkuluk demirlerini sarsması üzerine bir gün önce mağdurdan tehdit mektubu alan sanığın ciddi bir korkuya kapıldığı evde bulunan av tüfeğini alarak, saldırganın eve girmesini önlemek amacı ile, mutfak içinden ve pencerinin tam karşısından istediği vücut nahiyesini seçme imkanına sahip olmaksızın perde ile örtülü pencereyee doğru yaptığı tek atışla dışarıda aynı pencere önünde olan mağduru bir gözü çıkarılmak suretiyle uzuv tatilini sebebiyet verecek biçimde yaraladığı anlaşılmaktadır.
Sanığın tek katlı evinin ücra bir mahalde olduğu mutfak penceresinin zeminden yüksekliğinin bir metre ve pencerede demir çubuklarla yapılmış muhkem korkuluk bulunduğu, buradan el sokmak suretiyle iç pencere kanatlarının açılabileceği, içeriye patlayıcı madde, silah vesaire atılabileceği evin giriş kapısının muhkem olmadığı sanığın ev içinden veya pencere yanından imdat istemesinin olanaksız olduğu, isteyebilse bile komşularınca duyulamayacağı, pencereye, duvara, vs. vurulmak ve korkuluk demirlerini sarsmak suretiyle çıkarılan seslerin ev içinden duyulabileceği keşifle tesbit edilmiştir.
Olayın yukarıda açıklanan oluş biçiminden de anlaşılacağı gibi sanık bir kadındır, uyuyan küçük çocuğu nazara alınmazsa nitelikleri belirtilen evinde yapayalnız bulunmaktadır. Aksi sabit olmayan savunmaya göre, gecenin ilerlemiş sayılabilecek bir saatinde dama taş atılmak, duvara ve mutfak pencere camına vurulmak ve mutfak pencere korkulukları sarsılmak suretiyle evine saldırılmaktadır. Sanık bu gürültüyü işitmektedir. Saldırgan ses vermemekte ve saldırısına devam etmektedir. Sanık, o anda saldırganın daha sonra ne yapacağını da kestirememektedir. Buna ilaveten birgün önce de tehdit mektubu almıştır. Bu durumda sanığın, tanımadığı bir kişinin evine saldırmasından dolayı şahsi emniyeti hakkında ciddi bir endişe ve korku içinde bulunduğunda kuşku yoktur. Bu korku içindeki sanık, saldırıyı def'i için bir el ateş etmiştir.
TCK.nun 461/2. maddesinin amacı, ev veya benzeri yerlerde oturanların maruz kalacakları tehlikeye karşı, şahsi emniyetlerini korumaktadır. Kanun koyucu; saldırının bina içinde oturanların şahsı emniyetlerine makul bir endişe ve ciddi bir korku yaratması halinde, failin ceza muafiyetinden faydalanmasını amaçlamıştır. Maddenin asıl unsuru budur. Ceza Genel kurulunun 23.5.1938 gün 42/40 sayılı kararında belirtildiği gibi, sözkonusu bendi, metne göre değil mefhukumuna ve kanun koyucunun amacına göre tefsir ve uygulamak gerekir. Madde metninde belirlenen vasıtalar sınırlı ve sayılı değildir. Başka bir süratle saldırı mümkündür. Ayrıca, "meşru ve haklı olan ve aynı zamanda evhama değil, maddi bir sebebe dayanan korkunun takdirinde hakimin failini ruhi durumunu bilhassa nazara alması lazımdır" (Prof. Dr. Faruk Erem, Türk Ceza hukuku, Cilt 2, Sh. 842, Ankara - 1962) "Şahsın emniyeti için hakiki ve ciddi bir endişe vücudunu ispat eden sebepler bulunduğu takdirde ifratdan bahsedilemez" (Majno'dan naklen - Nejat Özütürk, Türk Ceza Kanunu ve Şerhi Tatbikatı, cilt:2, Sh. 971 Ankara - 1966)
Bu açıklamalarına göre ve özel daire kararında da belirtildiği gibi; evde yalnız olan ve yardımdan mahrum bulunan sanığın içinde bulunduğu ruh haleti de nazara alınarak şahsi emniyetine yönelen ve ciddi bir korku tevlit eden saldırıyı def'için suç işlediğinin kabulü ile hakkında TCK.nun 461/2. maddesinin uygulanması gereklidir.
Bu nedenle özel daire bozma ilamı yerinde olup uyulmak gerekirken yazılı biçimde önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden C.Savcısı ve sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, tebliğnamedeki isteğe uygun olarak direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 29.9.1980 gününde bozmada oybirliği ile, sebebinde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini